İmamoğlu: DEM Parti’nin bizlere karşı yapılan hukuksuzluğu dile getirmesi çok değerli

Ekrem İmamoğlu, DEM Parti’nin demokrasiye sahip çıkan tutumunun önemli olduğunu vurgularken, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın hâlâ cezaevinde tutulmasını “iktidarın pazarlık kozu” olarak nitelendirdi. “Hukuksuzluk kimden gelirse gelsin karşısındayız” dedi.

  • ü
  • 19 Ekim 2025
  • ü
  • Gündem

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutukluluğunun yedinci ayında verdiği röportajda; iktidarın muhalefeti sindirme çabasını, DEM Parti ile ilişkileri, Alevi açılımını ve Gazze barış anlaşmasını değerlendirdi.

İmamoğlu, Meclis açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DEM Partili isimlerin aynı karede yer almasına dair başlayan tartışmalara değindi. “DEM Parti, 19 Mart’ta başlayan demokrasiyi rafa kaldırma sürecinin başından beri bizlere yapılan hukuksuzluğu dile getiriyor. İktidarla müzakere halindeyken bu tavır değerlidir,” ifadelerini kullandı.

Demirtaş ve Yüksekdağ’ın tutukluluğuna da değinen İmamoğlu, bu isimlere yıllardır sahip çıktıklarını vurgulayarak,  “Yeni değil, yıllardır özgür kalmaları gerektiğini savunuyoruz” dedi.

‘FOTOĞRAF MEŞRUİYET ARAYIŞININ KARESİ’

İmamoğlu’nun T24’ten Murat Sabuncu’ya verdiği röportajda en çok dikkat çeken bölümlerden biri, Meclis açılışında çekilen tartışmalı fotoğrafla ilgili yorumları oldu. Bu kareyi “çaresizlik ve mizansen” olarak niteleyen İBB Başkanı, iktidarın muhalefet üzerinden meşruiyet üretmeye çalıştığını ifade etti.

“Muhalefetle fotoğraf vermek için gösterilen büyük çaba, bu fotoğrafın bir mizansen olduğunu gösteriyor. Daha düne kadar hakaret ettikleri liderlerle aynı kareye girmeye çalışıyorlar,” dedi.

‘CHP’NİN TEKÇİ BİR SİYASETİ YOK’

Parti içinde “CHP tek başına da yeter” görüşüne sahip olanlara da yanıt veren İmamoğlu, “Bu mücadele sadece CHP’nin değil, milletin mücadelesidir. Bizim meselemiz iktidar olmak değil; halkı ve devleti korumak” diye konuştu.

İmamoğlu, muhalefet bloğuna ihtiyaç kalmadığı yönündeki iddiaların aksine, tüm demokratların ortak mücadelesinin şart olduğunu vurguladı.

‘DEMİRTAŞ VE YÜKSEKDAĞ PAZARLIK KOZU OLARAK KULLANILIYOR’

Demirtaş ve Yüksekdağ’ın hâlâ tutuklu olmasına dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının dikkate alınmadığını söyleyen İmamoğlu, “İktidar bu isimleri müzakerelerde koz olarak tutuyor. Samimi, tutarlı ve ciddi değiller. Adaleti pazarlık malzemesi haline getiriyorlar” dedi.

‘NOBEL PAYLAŞIMIM BİR KİŞİYE DEĞİL, BİR İLKEYE DESTEK’

İmamoğlu’nun sosyal medya üzerinden yaptığı Nobel Barış Ödülü paylaşımı da gündem olmuştu. Corina Machado’yu kutladığı paylaşımına gelen eleştirilere karşılık, niyetinin demokrasiye destek vermek olduğunu söyledi.

“Ne yazık ki Machado’nun bazı açıklamalarından haberdar değildim. Eğer birini kırdıysam üzgünüm. Ancak bizi dış müdahaleden medet ummakla suçlayanların önce kendi tavizlerini açıklaması gerekir” dedi.

‘GAZZE ANLAŞMASI YETERSİZ VE SİMGESİL KALDI’

İmamoğlu, Mısır’da imzalanan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu liderlerin yer aldığı Gazze barış anlaşmasını ise “içerikten yoksun, denetimsiz ve sahaya etki etmeyecek” olarak değerlendirdi.

“Anlaşmanın ardından verilen neşeli pozlar, enkaz altında evladını arayan ailelerin, açlıkla boğuşan çocukların dramı yanında çok hazin. Filistin’de adalet sağlanmadan o kareler sadece birer göstermelik başarıdır,” dedi.

‘CEMEVLERİ İBADETHANEDİR, NOKTA’

Bahçeli’nin “Cemevleri ibadethane statüsü almalı” çıkışını da değerlendiren İmamoğlu, destekle birlikte eleştiri de getirdi: “Bu bir lütuf değil, yıllardır beklenen bir haktır. Ama iktidar bu süreci eşit yurttaşlık için değil, otoriter rejimi tahkim etmek için kullanmak istiyor.”

İBB Meclisi’nde sadece CHP oylarıyla alınan cemevlerinin ibadethane statüsüne ilişkin kararı hatırlatan İmamoğlu, samimiyetin sözde değil icraatta aranması gerektiğini belirtti.

‘KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA’

İmamoğlu, röportajında sık sık tekrar ettiği “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganıyla tüm demokratlara birlik mesajı verdi. CHP’nin mücadelesinin şahsi değil toplumsal bir mücadele olduğunu vurguladı.

Son olarak, iktidarın demokrasi, adalet ve ekonomi gibi alanlarda tükenmiş olduğunu belirterek, “Bu sistemle hiçbir şeyi çözemezler. Tek çaremiz seçimdir, sandıktır ve bu iktidarın değişmesidir,” diyerek noktayı koydu.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER