Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile 25 Eylül’de Beyaz Saray’da yaptığı görüşmede, Türkiye’nin Halkbank davasının kapatılması için 100 milyon dolar ceza ödeme teklifi yaptığı iddia edildi. Reuters haber ajansına konuşan iki kaynak, Türk tarafının bu görüşmede 100 milyon dolarlık bir ödeme karşılığında davanın düşürülmesini teklif ettiğini bildirdi.
Habere göre Türk tarafı, teklifin en önemli şartı olarak Halkbank’ın suçunu itiraf etmemesini öne çıkardı. “Suçun kabul edilmemesi” şartının özellikle Erdoğan’a yakın çevrelerin başka soruşturmalardan korunması amacıyla gündeme getirildiği öne sürüldü. Reuters, teklifin ek koşulları hakkında bilgiye ulaşılamadığını ve ABD yönetiminin teklife nasıl yanıt verdiğinin bilinmediğini belirtti.
DW Türkçe’de yer alan habere göre, Washington merkezli düşünce kuruluşu Ortadoğu Enstitüsü’nün (MEI) Türkiye Programı Direktörü Gönül Tol, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Türkiye 100 milyon dolara yakın ceza ödeyecek ama suçlamaları kabul etmeyecek” demişti. Tol, bu şartın Erdoğan’ın çevresini koruma amacı taşıdığını belirtmişti.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Bloomberg ise 2 Ekim’de yayımladığı analizde Halkbank’ın 1 ila 2 milyar dolar arasında bir ceza riskiyle karşı karşıya olduğunu, Türk hükümetinin ise bu tutarı “idare edilebilir” bir seviyeye çekmeye çalıştığını yazmıştı.
ABD’de İran yaptırımlarını delmekle suçlanan Halkbank, 2019’da açılan davada suçlamaları reddetmişti. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almasıyla aynı dönemde açılan dava, Ankara-Washington ilişkilerinde gerilim yaratmıştı.
Geçen hafta ABD Yüksek Mahkemesi, Halkbank’ın davanın sonlandırılmasına ilişkin temyiz başvurusunu reddederek yargılamanın devamına karar vermişti. Halkbank, “Yabancı Devlet Dokunulmazlık Yasası” kapsamında yargılamanın hukuka aykırı olduğunu savunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada Trump’ın kendisine, “Halkbank meselesi bizim için bitmiştir” dediğini aktardı. Erdoğan, “Bu önemli bir siyasi irade beyanıdır. Süreçlerin olumlu şekilde sonuçlanmasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Gönül Tol ise Yüksek Mahkeme’nin kararının, yürütmenin siyasi bir anlaşma yapmasına engel olmadığını belirterek, “Bu tür davalarda son kararı genellikle Beyaz Saray verir” değerlendirmesinde bulundu.