Can Holding ve Ciner Grubu’na yönelik yürütülen soruşturmada dikkat çeken iddialar ortaya çıktı. Medya satışında 350 milyon doların elden bavullarla bankalara taşındığı öne sürülüyor. Başsavcılık kaynağı belirsiz paranın izini sürüyor.
İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na devredilen Can Holding soruşturması büyüyor. ‘Kara para aklama’, ‘kaçakçılık’ ve ‘dolandırıcılık’ suçlamalarıyla yürütülen dosyada, Ciner Medya Grubu’nun Can Holding’e satışı da mercek altına alındı.
11 Eylül’de Can Holding’e yönelik operasyonla başlayan süreç, önceki gün Turgay Ciner’in sahibi olduğu Ciner Grubu’na uzandı. Savcılık, Ciner’e ait Show TV, Habertürk, Kanal 1, C Yapım ve diğer medya şirketlerinin Can Holding’e satışıyla ilgili “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” şüphesi bulunduğunu tespit etti.
Ciner Grubu’nun Park Holding, Silopi Elektrik ve AFC İthalat’taki yöneticilerinden oluşan 12 kişi gözaltına alındı. Yurtdışında bulunan Turgay Ciner hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
Gözaltına alınan isimler arasında Ciner’in oğlu Atilla Ciner ile Orhan Yüksel, Gürsel Usta, İsmail Karakuzu, Yalçın Tahiroğlu, Timur Haşhaş, Kemal Gürsel Özyar, Selçuk Yeşiltaş, Ömer Çatal, Hacı Mustafa Kıraç, Çiğdem Yılmaz ve Gökhan Şen bulunuyor.
Soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre, medya satışında 575 milyon dolarlık anlaşma yapıldı. Bunun 350 milyon doları Can Holding bünyesindeki Doğal Yaşam İnşaat ve Taahhüt A.Ş. üzerinden Ciner Holding’e aktarıldı. Para, 300 milyon ve 50 milyon dolarlık iki işlemle gönderildi.
Ancak bu kaynağın Doğal Yaşam İnşaat’a “belirsiz” şekilde girdiği saptandı. İddiaya göre para, bavullarla bankalara taşındı ve elden yatırıldı. Başsavcılık, BDDK ve MASAK aracılığıyla hem yurtiçi hem uluslararası para trafiğini araştırmaya başladı.
Tutuklanan Can Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can’ın ifadesinde dikkat çeken beyanlarda bulunduğu ileri sürüldü. İddiaya göre Can, “Medya şirketlerinin alım sürecini Mehmet Kenan Tekdağ organize etti. Bana bu şirketleri almam için baskı yaptı” dedi.
Kemal Can’ın yanı sıra şirket yöneticisi Mehmet Kenan Tekdağ ev hapsi tedbiriyle serbest bırakılmış, Mehmet Şakir Can ise hâlâ firari olarak aranıyordu.