Hikmet Temel Akarsu
Geçtiğimiz günlerde Hikmet Temel Akarsu, Nevnihal Erdoğan ve Türkiz Özbursalı tarafından hazırlanan Sinemada Mimarlık kitabının güncellenmiş, gözden geçirilmiş, genişletilmiş, revizyonlu üçüncü baskısı, mimarlık yayıncılığının önde gelen yayınevlerinden YEM tarafından yapıldı.
Anımsanacağı üzere ilk baskısı pandemi döneminde yapılmasına rağmen kısa sürede tükenen Sinemada Mimarlık kitabı, ikinci baskıyı da rekor sürede tükettikten sonra bir süre satış dışı kalmıştı. Sanırız bunda, deprem, pandemi, ekonomik kriz, bir dönem üniversitelerin kapanması gibi hususlar etken olmuştu.
Söz konusu koşullar tümüyle ortadan kalkmış olmasa da çok aranan bir kitap olması dolayısıyla olmalı yayınevi yeni baskıyı yapmak için daha fazla bekleyemedi. Kitap yeni bir kapak, yeni bir mizanpaj, yeni ilaveler ve revizyonlarla piyasaya çıktı. Çıkar çıkmaz da Mimarlık camiasının ilgisini üzerinde derledi.
Çok yazarlı, multidisipliner kitapların başarılı örneklerinden biri olan bu seçkiyi hazırlayan, mimar ve yazar Hikmet Temel Akarsu ile bu konuyu konuştuk…
Hikmet Temel Akarsu
Kitap yayıncılığının son derecede sıkıntılı olup adeta dibe vurduğu bir dönemde sizlerin hazırlamış olduğunuz çok yazarlı kitapların art arda basılabiliyor olmasının sırrı nedir?
Sanırım bunun yanıtını kitap ve kültür dünyasındaki değişimle açıklamaya çalışmak en doğrusu olacaktır. Yeni zamanlar insanlara “işe yarayacağı”(?!) kesin kitaplarla zaman harcamalarını öğütlüyor. Edebiyat gibi soyut alanlardansa, direkt uygulamaya sokup faydalanabilecekleri, netice alabilecekleri bilgileri edinecekleri kitapları tercih etmelerini salık veriyor. Bu anlamda mesleki bir alana odaklanmış, ihtisas yayıncılığı giderek önem kazanıyor. Biz bu alanlara biraz kapsamlı ve dikkatlice düşünülmüş kitaplarla yöneldik. Kendi alanımız olan mimarlık ve edebiyatı eksene alarak işe giriştik. Edebiyatta Mimarlık kitabımız bunların ilkiydi. Daha sonra Sinemada Mimarlık geldi. Bu kitapların sırrı çok yazarlı olmaları, kitap bölümü yazarlarının alanın en iyi akademisyen ve yazarlarından seçilmiş olması, hezaren ve özgür bir terkibin gözetilmesi ve hiç kuşkusuz işlevsellik açısından son derecede verimli bir alana odaklanmış olması.
Bulut Atlası (özgün adı: Cloud Atlas) – Çizim: Türkiz Özbursalı
İşlevsellik derken?
Bilindiği gibi Mimarlık birçok disiplinden beslenen bir meslektir. Bunlar matematik, statik, sosyoloji, geometri, günümüzde giderek ekoloji, ergonomi, vesaire gibi sayısız alanı kapsar. Ancak mimari tasarımın en çok ihtiyaç duyduğu şey ilham ve imajinasyondur ki bu da edebiyat, sinema, sanat gibi alanlarda bulunur. Bu anlamda ele aldığımız kitaplarımızdan en büyük ilgiyi gören sizin de fark etmiş olduğunuz gibi Sinemada Mimarlık oldu. Çünkü sinema sanatı mimarlığın ihtiyaç duyduğu pek çok şeye yanıt olabiliyordu. Sinema sanatında dramanın hüküm sürdüğü tüm platolar mimari mekânlardır ve bu mekânların tasarım ve organizasyonu mimarlar için müthiş bir ilham kaynağı ve simülasyon deneyimidir aynı zamanda. Bir de şunu eklemek isterim; bu tip multidisipliner ve çok yazarlı kitaplardan başka alanlar için de hazırlamayı denedim ama mimarların diğer alanlara göre çok önemli bir farkı olduğu ortaya çıktı. Mimarlar okumayı, araştırmayı, üniversite sonrasında da kendini geliştirmeyi, yeni ilhamlar aramayı çok seven, sanatsal duyarlılığı çok yüksek bir meslek grubu. O nedenle bizim hazırladığımız; bir nevi sanat rehberi sayılabilecek bu tür kitaplara müthiş bir iştahla sarıldılar. Bu, gerçek bir ayrıcalıktı.
Sinemada Mimarlık kitabınızı hazırlarken eminiz ki ortalama bir sinema yazarı gibi davranmadınız. Bunun üzerine ne gibi artılar koydunuz?
Gerçekten de işin püf noktası buradadır. Ortalama bir sinema yazarı da oturup sinema eserlerini mekânsal açıdan analiz eden denemeler yazabilir ve bunları bir kitap halinde sunabilirdi. Fakat biz farklı bir şey yaptık. Öncelikle bu alanda ciddi anlamda çalışan akademisyen ve yazarları bir araya getirmek ve bunların hangi sinema türünde uzman olduklarını analiz etmekle işe giriştik. Üstelik bu yazarların ağırlıkla Mimarlık eğitimi almış ve akademide belli bir yere erişmiş kişiler olmasına dikkat ettik. Kuşkusuz daha sonra bunları aylar süren revizyonlar, retler, kabuller, tashihlerle mükemmelleştirmeye çalıştık. Sonuçta ortaya çıkan eserin dahi bu alanın tüm ihtiyacı karşılayacak bir yapıt olmadığını, bu alanın sonsuz sınırsız bir içerik taşıdığını vurgulayan bir doygunluk ve tevazu ile bunu yayınladık. Hezaren olmaya, değişik yaklaşımlara itibar etmeye, yaratıcı fikirlere, yeni gelişmeleri takip etmeye açık olduk. Netice son derecede olumlu oldu. Çünkü Türkiye’deki pek çok okur kesiminin aksine mimarlar çok kavrayışlı ve özgür düşünceye ehemmiyet veren insanlardır.
Yeni gelişmeler derken; yani dinamik bir seçkiden mi söz ediyoruz? Daha açık sormak gerekirse; sinema her yıl binlerce yeni film üretiyor, bu alandaki yenilikleri kovalamak başlı başına bir iş. Kitabınız bu dinamizmin etkisi altında kadük kalma ya da eskime olasılığı var mı?
Gerçekten de böyle bir olasılık var. Ama biz bunu aşmak için apayrı bir çaba içindeyiz. Yani o dinamizme denk gelen bir dinamizmle her yeni baskıda seçkimizi güncelliyor, Mimarlık sanatına katkı yapan yeni sinema eserlerini kitabımıza ekliyoruz. Buradaki tavrımız Behçet Necatigil’in Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü’ndeki gibidir. Anımsarsınız; Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, müellifi vefat ettikten sonra da onun şanına yaraşan başka yazarlar tarafından sürdürülmüş, her dönemin parlayan yazarları esere eklenmiş; hatta bu bir gelenek haline getirilmişti. Biz de Sinemada Mimarlık kitabında bunun bir benzerini yapmayı hedefliyoruz. Yani sektörü dinamik olarak izlemeyi ve kitabımızı her yeni baskıda modifiye etmeyi.
Truman Show – Çizim: Türkiz Özbursalı
Peki, bu üçüncü baskıda kitaba eklediğiniz filmler neler?
Sadece yeni filmler eklemedik. Bazı filmler hakkında daha iyi yazı çıkaracak mimarların yazılarını eskilerinin yerine seçkiye aldık. Yazarlarımız incinmesinler; kendimden örnek vereyim; Wachovsky Sisters’in Bulut Atlasi’nı ben yazmıştım mesela. Ama kitabın müelliflerinden Nevnihal Hoca’nın (Erdoğan) yüksek lisans seçme dersinde sinemayı alan genç bir mimarın bunu benden daha iyi yazabileceği ortaya çıktı. O yazımı çıkardık ve bu genç mimarın yazısını kitaba ekledik. Böyle örneklerimiz epeyce fazla. Bu alanda danışmalar, soruşturmalar yapıyor ve mimarlığa nitelikli katkı sunan sinema eserlerini mutlaka en iyi yazabilecek yazarlara sipariş ediyoruz. Örneğin üçüncü baskıda eksik bıraktığımızı düşündüğümüz 2001: A Space Odyssey, Star Wars, Roma (Fellini), Medianeras (Yan Pencere) gibi filmler kitaba eklendi, bazı yazılar yenileriyle değiştirildi ve son dönemde beyaz perdede derin etki bırakmış bazı filmler seçkiye eklendi. Mesela Nomadland, Parasite, Dune gibi…
İlk baskıdan itibaren seçkide yer alan önemli eserleri okurlarımız bilmek isterler. Yani daha açık sormak gerekirse; sizin bir sinema eserinin Mimarlık sanatına katkı yaptığını değerlendirme kriterleriniz nelerdir?
Bu kitaplarımız bir oranda akademik kitaplardır. Bilhassa kitabın müelliflerinden Prof. Dr. Nevnihal Erdoğan’ın katkısıyla meseleye akademik bir yaklaşım ve analiz yöntemi geliştirebildik. Buna göre şu on kritere önem veriyoruz: 1.Mekân kurgusu / 2.Tasarımsal yenilik ve buluşlar / 3.Gerçek yaşama dair verilen ilham / 4.Teknolojik yenilikler / 5.Mekansal avangardizm (öncü fikir) / 6.Düşsel kurgu zenginliği / 7.Vizyon(mekânsal ve uzama dair) / 8.Tasarım bilgisini yükseltecek fantezi / 9.Yeni ve farklı yaşamlara ve dünyalara dair farklı fikirler / 10.Mekân kurgusuna dair sanatsallık ve estetik fikirler-görgüler-buluş ve yenilikler.
Dogville – Çizim: Türkiz Özbursalı
Eğer eser bu unsurları taşıyorsa bizim ilgi alanımızdadır.
Birkaç önemli örneği alabilsek?!
Grand Budapest Hotel, Hulat Üçlemesi’nin ilk iki eseri Playtime ve Mon Oncle, Dogville, Muhsin Bey, Blade Runner, Metropolis, Matrix, Truman Show, Yüzüklerin Efendisi, Fountainhead vazgeçilmezlerimiz diyelim.
Görüyoruz ki bu alanda adeta bir sektör yaratma çabasındasınız. Bu anlamda ne tür başka çalışmalarınız var?
Evet; yayıncımız bu seriye “Mimarlığın Beslenme Kaynakları” adını çoktan verdi bile. Bu yaz dört kitap birden çıktı. Her biri yaklaşık 600 sayfa civarında. Edebiyatta Mimarlık, Sinemada Mimarlık, Çağdaş Edebiyatta Mimarlık ve Felsefede Mimarlık. Son sürprizimizi de gelecek ay sunacağız. Bu arada en son çıkan Felsefede Mimarlık kitabının da çıkar çıkmaz bizi şaşırtacak bir şekilde yaz ortasında tükeniverdiğini görmek umur vericiydi. Onun da revizyonlu ikinci baskısı gelecek ay çıkacak.