Televizyon dünyasındaki kültürel hegemonya savaşını kim kazanıyor?

Jimmy Kimmel şovunun ABC televizyonu tarafından yayından çekilmesi, son dönemde artan Amerikan kültürel politik savaşının televizyon dünyasındaki en önemli yansıması oldu.

Fotoğraflar: AFP / Kolaj: VelevGrafik

ABD Başkanı Donald Trump Amerikan sosyetesinde ve ekonomik çevrelerinde bilinen bir isimdi ama onu halka tanıtan “Çırak” adlı televizyon şovu oldu. Oradaki basit iki kelime, “You are fired” (kovuldun) belki de Trump’ın başkan seçilmesindeki en önemli sloganlardan birisi oldu. Adaylığını açıkladığında zaten halkın büyük kısmının bildiği ve tanıdığı bir isimdi. “Çırak” programı sadece halka değil, politik çevrelere de televizyonun gücünü ve güzel bir sloganın etkisini öğretti.

TV CEPHESİNDE NE VAR?

Bu hafta kültürel hegemonya konusunda televizyonun gücünü gösteren başka bir olay yaşandı. Uzun süredir Başkan Trump’ı eleştiren Jimmy Kimmel, sağcı aktivist Charlie Kirk suikastı hakkında yaptığı yorumlar nedeniyle talk show programından uzaklaştırıldı. Bu durum yeni bir gerçeği ortaya çıkardı: Televizyon, kültür savaşlarında çok önemli bir cephe.

BEYAZ SARAY KORKUSU

Şüpheli katil Tyler Robinson tutuklandıktan sonra Kimmel izleyicilerine, “Hafta sonu yeni dip bir noktaya ulaştık. MAGA çetesi Robinson’ı kendilerinden biri olarak nitelendirmeye çalışıyor ve bundan siyasi puan kazanmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor.” dedi. Bu yorumlar Amerikan gece yarısı programlarında hep yaygın olan türden politik mesajlardandı. Ancak Kirk’ün hayran kitlesinden ve önde gelen Beyaz Saray isimlerinden sert eleştiriler aldı. Bunun üzerine Jimmy Kimmel Live! şovunu yayınlayan ABC kanalı programın askıya alındığını duyurdu. ABC’nin açıklamasından sonra Trump, sosyal medyadan “ABC’yi sonunda yapılması gerekeni yapma cesaretini gösterdiği için tebrik ederim. Kimmel’ın SIFIR yeteneği var.” dedi. Sonra bir başka TV kanalı NBC’nin önde gelen iki gece yarısı programcısı Jimmy Fallon ve Seth Meyers’i de kovmasını istedi.

İZLEDİĞİNİZ KANAL POLİTİK TERCİHİNİZ

Bu yayın savaşının Amerikan televizyonunda yaşanıyor olması aslında şaşırtıcı değil. Bazı ülkelerde hangi televizyon kanalını izlediğinizin politik bir anlamı olmasa da, ABD’de ekranınızda açık televizyon kanalının hep bir anlamı vardı. Fox News’i izliyorsanız sağcısınız ve seçimlerde Cumhuriyetçi Parti’yi desteklemişsinizdir. Ancak MSNBC’yi tercih ediyorlarsa, muhtemelen Demokrat Parti’ye eğilimlisiniz. Yayın pazarında hem liberallere hem muhafazakârlara hem de apolitiklere hizmet veren kanallar var. Mesela Netflix sadece film ve dizi ile her siyasi görüşten izleyiciye hitap eden yayınlar yapıyor. Bu arada politik yorumlar da bekleyen izleyiciler için Dave Chapelle, Ricky Gervais ve Bill Burr gibi isimlerle özel komedi programları yaparak apolitik duruşunu yumuşatmaya çalışıyor.

DISNEY, TRUMP’IN NEFRETİNDEN ÇEKİNDİ

Kimmel’in şovunun yayınlandığı ABC kanalı, Disney medya imparatorluğunun bir parçası. Disney ESPN, National Geographic, FX ve Hulu’nun sahibi. Marvel, Star Wars, Pixar ve The Muppets’ın da sahibi. Amerikan kültür dünyasının günümüzdeki en büyük monopollerinden birisi, belki de birincisi.

GECE ŞOVLARININ ÖZELLİĞİ

Gece geç saatlerde yayınlanan şovların büyük kısmı uzun yıllardan beri, Amerika’nın siyasi yapısını pek yansıtmayan bir şekilde oldukça liberal eğilimli. İzleyicisi de ona göre. Kimmel da bu kitleye hitap eden isimlerin başında. Ancak son dönemde bu liberal sunucuların başı, kültürel hegemonya savaşlarının bir parçası olarak yönetimle dertte.

Önce yaz aylarında Stephen Colbert’in şovu CBS tarafından iptal edildi. Sonra Kirk hakkındaki bir South Park bölümü ortak yayından çekildi. Müteveffa Kirk bile South Park’ın tasvirini “komik” bulduğunu açıklasa da, yayıncılar fanatik izleyicilerin tepkisinden çekindiler.

TRUMP KORKUSU

Son olarak Kimmel’in şovunun iptal edilmesinin ardında da, sadece izleyicilerin değil Trump’ın tepkisini çekme endişesi de var. Gece yarısı şovlarının en büyük malzemesi olan Trump’ın, uzun zamandan beri bu durumdan rahatsız olduğu açık. Sık sık gece yarısı sunucularını isim de vererek eleştiriyordu. Kirk’in öldürülmesinden sonra Kimmel’in yorumlarına da tepki gösterdi. Ama kızgınlığının odağında Kimmel’in duyarsızlığı eleştirmek veya bir arkadaşının ölümüne yas tutmak yoktu. Basın toplantısında, “Jimmy Kimmel yetenekli biri değil. Reytingleri çok kötüydü. Onu uzun zaman önce kovmalıydılar.” dedi.

POPÜLER KÜLTÜRÜ POLİTİKA İÇİN KULLANMAK

Trump’ın kendisi de popüler bir televizyon şovunun bir ürünü ve bu dünyanın gücünü biliyor. Televizyonlardaki bazı programlar ve isimleri takıntı haline getirmesinin arkasında da bu var. Beyaz Saray’ı “gece yarısı şov programı” gibi kullanıyor. Politik anketlerin rakamlarını TV reytingleri gibi görüyor. Görev dönemini de popüler bir dizi gibi kurguluyor. Televizyona çok fazla önem veren bir başkanın, siyasete hiç önem vermeyen bir seçmen kitlesiyle verdiği bu mücadele, kültürel hegemonya savaşının adeta bir sembolü oldu.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER