Herkesin geçmişiyle hesaplaşmak zorunda kaldığı anlar olmuştur… Pişmanlık duyulan kararlar, vaktiyle yapılan hatalar, sonu düşünmeden girilen maceralar bir an gelir, insanı alır geçmişine götürüverir… ve tek bir kelime eşlik eder o an insana: keşke.
Fantastik sinemada şiirsel üslubuyla tanınan Kogonada, Büyük, Cesur ve Güzel Bir Yolculuk (A Big Bold Beautiful Journey) adlı yeni filminde işte tam böylesi bir konuyu; kader, hafıza ve yüzleşme temalarını perdeye taşıyor. Colin Farrell, Margot Robbie ve Phoebe Waller-Bridge’in başrollerinde yer aldığı film, klasik bir aşk hikâyesinden çok daha fazlasını sunuyor: Geçmişle yüzleşmenin, hayatın dönüm noktalarını yeniden değerlendirmenin ve yol arkadaşlığıyla gelen dönüşümün hikâyesi.
Filmde Sarah (Margot Robbie) ve David (Colin Farrell), bir düğünde tesadüfen tanışır. Ancak sıradan bir karşılaşma gibi başlayan bu an, ikisini geçmişlerindeki en kritik dönüm noktalarına götüren gizemli bir yolculuğun kapısını açar. Karakterler, hayatlarının farklı dönemlerinde yaptıkları seçimlerle yeniden karşı karşıya gelirken, hem kendilerine hem de birbirlerine dair bilinmedik yanlarını keşfeder.
Kogonada’nın görsel sadeliği ve şiirsel kamera dili, filmi sadece bir fantastik macera olmaktan çıkararak duygusal bir yolculuğa dönüştürüyor. Zamanda yolculuk motifini bir tür metafor olarak kullanan film, “geçmişle barışmadan geleceğe adım atılamaz” fikrini güçlü bir şekilde öne çıkarıyor.
Eylül aynının ikinci vizyon haftasında biri yeniden gösterim sekiz film izleyici ile buluştu. Animasyondan korkuya işte haftanın diğer filmleri:
Artık yeni normal oldu. Her hafta eski bir yapım yeniden vizyona giriyor. Bu hafta Orta Dünya’nın kapıları yeniden aralanıyor: Hobbit üçlemesinin ilk filmi Hobbit: Beklenmedik Yolculuk (The Hobbit: An Unexpected Journey). Peter Jackson’ın yönettiği filmde, Bilbo’nun hayatı, hiç beklemediği bir macerayla değişiyor. Bilbo Baggins, Erebor’un kayıp Cüce Krallığı’nı ejderha Smaug’dan geri almak için bir yolculuğa çıkar. Yüzüklerin Efendisi’nin öncesini anlatan bu film, dostluk, cesaret ve kaderle örülü bir serüveni beyazperdeye taşıyor. Filmde Martin Freeman, Ian McKellen ve Richard Armitage rol alıyor.
Zaman tersine akar, bir hayatın parçaları yeniden birleşir. Stephen King imzalı öykü beyazperdede. Mike Flanagan’ın yönettiği Chuck’ın Hayatı adlı filmde Tom Hiddleston, Karen Gillan, Chiwetel Ejiofor ile Mark Hamill rol alıyor. Charles Krantz’ın beyin tümörü nedeniyle ölümünden başlayan hikâye, onun çocukluğuna doğru ilerler. Film, sıradan görünen anların aslında ne kadar değerli olduğunu güçlü bir duygusal tonla hatırlatıyor.
Genç, asi ve romantik… Puşkin’in şiir ve acıyla örülü hayatına beyazperdede tanıklık etmek isteyen edebiyat tutkunları için seçenek. Hayranlarının gözdesi olan Puşkin, sürgünler, düellolar ve yoksullukla sınanır. Ancak tüm bu çalkantılar arasında, hayatına ışık tutacak o tek kadını bulur. Felix Umarov’un yönettiği Şair Puşkin adlı filmde Yura Borisov, Anya Chipovskaya, Svetlana Khodchenkova ile Sergey Gilev rol alıyor.
Süper kahramanlık bu kez bir bebeğin omuzlarında. Abi-kardeş birlikte şehri kurtarmaya hazırlanıyor. Jon Holmberg’in yönettiği Süper Charlie adlı animasyonda, 10 yaşındaki Willie polis babasıyla birlikte kahraman olmak ister. Kardeşi Charlie doğduğunda bu hayali gerçek olur, çünkü Charlie doğaüstü güçlere sahiptir. İki kardeş, boylarından büyük bir macerada şehri korumaya girişir.
Sessiz bir hayat, beklenmedik misafirlerle değişir. Aşk ve özgürlük yeni yollar açar. Tam da böyle bir hikâye Ada filmi… Kanarya Adaları’nda tenis hocalığı yapan Tom, Maguire ailesiyle karşılaşınca tekdüze hayatı sarsılır. Bu tanışma, onu kendini yeniden keşfedeceği bir serüvene sürükler. Jan-Ole Gerster’in yönettiği Ada adlı filmde Stacy Martin, Sam Riley, Jack Farthing rol alıyor.
Karanlık bir gece, ölümcül bir oyuna dönüşüyor. Her seçim bir bedel, her hareket bir risk. Colin Krawchuk’un yönettiği Jester 2 adlı filmde Michael Sheffield, Kaitlyn Trentham, Dingani Beza rol alıyor. Cadılar Bayramı gecesinde içine kapanık sihirbaz adayı Max, ölümcül Jester ile karşılaşır. Başlangıçta masum görünen bir oyun, hızla korkunç bir kabusa dönüşür.
Karanlık bir lanet yeniden açığa çıkıyor. Bir kitap, zincirlenmiş bir seri katili diriltiyor. Bülent Terzioğlu’nun yönettiği Zincirkıran adlı filmde Buğra Ağalday, Adem Gürlek, Melisa Akaslan rol alıyor. Derya, eski bir kitaptaki ritüeli uyguladığında Anadolu’da gömülü bir katili hayata döndürür. Zincirkıran yalnızca ritüeli gerçekleştirenleri hedef almakta, köklü bir dehşet gün yüzüne çıkmaktadır.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
