İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetiminin görevden alınması sonrası yerine atanan Gürsel Tekin’in partiden ihraç edilmesiyle CHP’de yaşanan kriz sürerken, Genel Başkan Özgür Özel, Zeytinburnu Meydanı’nda halka seslendi.
Özel, iktidarı sert sözlerle eleştirerek şöyle konuştu:
“Birileri kötülükte el yükseltiyorlar. Bizim sineceğimizi, sizlerin korkacağını sanıyorlar. ‘Mahkemelerden karar alırız, kayyım atarız, CHP’yi sustururuz, sindiririz, makbul bir CHP yaratırız’ diyorlar. Birilerini Silivri’ye hapsederek bizi susturacaklarını düşünüyorlar. Susmayanlara, teslim olmayanlara selam olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da seslenen Özel, “Zeytinburnu meydanı, 19 Mart darbecilerine, kayyımcılara ve kayyım meraklılarına en iyi cevabı veriyor” dedi.
Özel’in konuşması şöyle:
“Birileri kötülükte el yükseltiyorlar. Biz sineceğiz, siz korkacaksınız sanıyorlar. Diyorlar ki ‘Elimizdeki mahkemelerden kararı alırız, bunların yerine kayyım atarız, CHP’yi susturur sindiririz, kendimize uygun, makbul bir CHP elde ederiz, birilerini Silivri’de hapsedir, bunları sustururuz.’ Susmayanlara, teslim olmayanlara selam olsun.
Ey Erdoğan, bu meydana bir bak bakalım, bu meydan korkuyu evde bıraktı. Zeytinburnu meydanı 19 Mart darbecilerine, kayyumculara, kayyumdan medet umanlara, kayyum meraklılarına en iyi cevap bu meydan. En iyi cevap bu meydan.
Marifet, marifet hiç ezilmemek bu dünyada. Ama biçimine getirip de ezerlerse güzel kokmak. Kekik misali, lavanta çiçeği misali, fesleğen misali, ıtır misali, İsa misali, Tonguç misali, Yunus misali, Ekrem misali güzel kokmak mesele.
Birileri, birileri arkadaşlarımızı ezmeye çalışa dursun, ezilse de güzel kokanlar, pis kokmayanlar, bünyelerinde kiri, pisliği, kötülüğün ne kokusunu, ne kendisini bulundurmayanlarla birlikteyiz biz.
Oysa karşımızda elleri kirli, zihni kirli, bahtı kirli, geçmişi kirli, yarını kirli bir çete var. Onlara karşı elbette korkmayacağız, sinmeyeceğiz. Ekmeği bol eyledik biz. Acıyı bal eyledik. Sıratı yol eyledik. Öyle geldik bugüne. Ekilir ekin geliriz, ezilir un geliriz. Bir gider bin geliriz. Bizi ezmek kurtuluş mu?
İstanbul’un iradesiyle, sizlerin iradesiyle seçilen İl Başkanı’mız burada. Ben onunla, verdiği mücadeleyle, yaptığı görevle, onun yüreğiyle gurur duyuyorum. Özgür Çelik’in arkasındayız. İstanbul onunla gurur duyuyor, arkadaşlarımız, Ekrem Başkan, emekli öğretmen babası, annesi onunla gurur duyuyor. CHP onunla gurur duyuyor.
Kimse Erdoğan’ı da partisini de cuntasını da gözünde büyütmesin. Büyük olmak, cesur olmak önce haklı olmayı gerektirir. Korkaklıkla, kalleşlikle siyaset yapanlar asla başarılı olmazlar!
Bu yargı çetesi Türkiye’yi kirli bir yola soktu. Artık kimsenin mazbatasının bir garantisi yok. Kazanılan seçimin önemi yok. Eldeki belgenin önemi yok. Bir asliye hukuk mahkemesini ikna eden bugüne kadar İstanbul İl Kongresi’ne ve kurultayımıza dokuz kere asliye hukuklarda tedbir talep ettiler. Dokuz hakim bu aşamada tedbir demek karar demektir. Yanlış iştir deyip bu talepleri reddetti. 10’cusunu buldular. Kendi istedikleri kumpası kurdular.
Karşımızda kaybedince gitmeyen, yetkiyi gasp eden, hukuku gasp eden, demokrasiyi gasp eden bir rejim vardır. Bu vicdansızlığa teslim olmayacağız.
Tehdit altında olan, sosyal medyadan paylaşım yapan, arayarak bizle düşüncelerini ileten muhalefet partilerinin her bir sayın genel başkanına şükranlarımı sunuyorum. Ancak tehdit altında olan sadece muhalefet partileri değildir. Topyekün çok partili rejimdir. Karşımızda kaybedince gitmeyen, yetkiyi gasp eden, hukuku gasp eden, demokrasiyi gasp eden bir rejim vardır. Bu vicdansızlığa teslim olmayacağız.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, soruşturmada gizlilik varken çıkmış gazetecilere “100 yılın en büyük yolsuzluğu” diyor. Bu yapılan 100 yılın en büyük arsızlığı, yüzsüzlüğüdür!
Adalet Bakanı guguk kuşudur, günde iki defa ‘yargı bağımsızdır’ deyip içeri kaçmaktadır. Adalet Bakanı, savcıyı sevmediğini, hakkında dosya yaptığını, onun da senden nefret ettiğini biliyoruz, tarihe korkak olarak geçeceksin, guguk kuşu olarak geçeceksin.
Geçmişte büyükelçiliklerimizi ‘illallah’ dediği bir adam vardı. Bunlardan birine Akın Gürlek randevuyu verdi. Bu kişinin işi gücü yargı üzerinde etkim var diyerek dolandırıcılık yapmaktı. Bu kişiyi tuttu Akın Gürlek. Bu kişinin adı Celal Çakmak. Akın Gürlek, bu kişiyi İmamoğlu dosyasında iftirafçı yaptı. Akın Gürlek’e soruyoruz. Bir dolandırıcıdan iftiracı yapan bu zihniyete sesleniyoruz. Bunu yaparken suça karışıyorsunuz, hesap vereceksiniz. Bu çetenin, bu dünyada da öbür dünyaya da elimiz yakasındadır. Hakkımızı helal etmiyoruz.