Danıştay: Tarım arazilerinin şirketlere kiraya verilmesi Anayasa’ya aykırıdır

Yasada yapılan değişiklikle, 2 yıl üst üste işlenmeyen tarım arazilerinin şirketlere kiraya verilmesinin önü açılmıştı. Çiftçiler Sendikası'nın başlattığı hukuki sürecin ardından Danıştay, uygulamanın Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetti. Yasa, 'arazi bankacılığı' olarak yorumlanırken tarım arazilerinin gasbının amaçlandığına dikkat çekilmişti.

  • ü
  • 21 Ağustos 2025
  • ü
  • Gündem

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda yapılan değişiklikle, iki yıl üst üste işlenmeyen tarım arazilerinin kiraya verilmesinin önü açılmıştı. Söz konusu değişiklik, 22 Ağustos 2024’te Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.

Çiftçiler Sendikası da söz konusu değişikliğe dayanak olan “İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik”in tamamının iptalini ve yürütmesinin de durdurulması istemiyle dava açmıştı.

Yasadaki değişikliğinin de Anayasa’ya aykırı olduğu belirtilerek Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verilmesi talebiyle Tarım ve Orman Bakanlığı’na karşı dava açılmıştı. Danıştay 10. Daire, Sendika’nın talebini inceleyerek 11 Haziran 2025 tarihli kararıyla hükme bağladı.

‘MÜLKİYET HAKKINNI ÖZÜNE DOKUNUYOR’

Yasa değişikliğine göre, kanun hükmü Tarım ve Orman Bakanlığına mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilere ait üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen bütün tarım arazilerinin malikinin iradesi aranmaksızın rayiç bedelle kiraya verme yetkisi tanıyor.

Danıştay, söz konusu değişikliğin mülkiyet hakkının özüne dokunduğunu, hukuki belirlilik ve ölçülülük ilkelerini de karşılamadığı, aynı zamanda yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesini de ihlal ettiği sonucuna vardı.

ÖLÇÜSÜZ MÜDAHALE

Yasa değişikliği öte yandan, malike kira sözleşmesinin koşullarına katkı ve itiraz hakkı da tanımıyordu. Danıştay, idarenin mülkiyet hakkına yapılacak müdahalelerde maliklerin durumdan haberdar olmalarını sağlama, maliki bilgilendirmek yükümlülüğü bulunduğunu hatırlattı.

Yasa maddesinde, malike usuli bir güvence tanınmadı, malikin rızası aranmaksızın yapılan kiraya verme işlemiyle malikin hak arama hürriyeti ve etkili başvuru hakkının kısıtlandığı aktarıldı. Danıştay, kanun maddesinin bu haliyle belirli ve öngörülebilir nitelikte bir düzenleme içermediğini, mülkiyet hakkının kullanımının kontrolüne yapılan müdahalenin ölçüsüz olduğunu kaydetti.

‘MALİKİN ÖZNE OLMASI ENGELLENİYOR’

Kanunda yapılan değişiklik, kiralamanın kimle yapılacağını da belirliyordu. Buna göre, kiralama öncelikli olarak kiraya verilecek arazinin bulunduğu yerleşim yerinde ikamet edenlere ya da sivil toplum kuruluşlarına ve meslek odalarına yapılabiliyor.

Danıştay, bu değişiklikle, malikin kira sözleşmesinin öznesi olmasının engellediğini, sözleşmenin diğer tarafını seçmesinin ve kira bedelinin belirlemesine de engel olduğunu kaydetti. Bu durumun sözleşme özgürlüğü ilkesini ihlal ettiğini, mülkiyet hakkının kullanımının kontrolüne de sınırsız müdahale teşkil ettiğini belirtti. Kira bedelinin ve süresinin, kiralamaya ilişkin usul ve esasların belirlenmesi konusundaki yetkinin tümüyle Bakanlığa verildiği vurgulayan Danıştay, malikin devredışı bırakıldığını aktardı.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Danıştay, yasa maddesindeki değişikliklerin, mülkiyet hakkı ile sözleşme özgürlüğünün özüne dokunduğunu, kullanılmasını imkansız kıldığını yada ciddi surette engellediğini kaydetti ve kararın bir örneğinin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gönderilmesine karar verdi. Danıştay, Çiftçiler Sendikası’nın yasadaki değişikliğin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle AYM’ye başvurulmasına karar verilmesi talebini kabul etti.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER