Çizgilerle değil, düşlerle dünya kuran bir anlatıcı.
Hayao Miyazaki (Japonca: 宮崎 駿, doğum 1941), Japon animatör, film yönetmeni, manga sanatçısı ve Studio Ghibli’nin kurucularından biridir. Yalnızca bir yönetmen değil, aynı zamanda modern kültürün en etkili hikâye anlatıcılarından kabul edilir. “Ruhların Kaçışı”, “Komşum Totoro”, “Prenses Mononoke”, “Gökteki Kale Laputa” gibi filmleriyle hem çocuklara hem yetişkinlere seslenen evrensel bir dil yaratmıştır.
Miyazaki’nin sinemasında doğa ile insan arasındaki gerilim, barış ve savaşın ikiliği, büyüme sancıları ve masumiyetin kırılganlığı başat temalardır. Çizimlerinde ayrıntı titizliği, karakterlerinde ise derin bir içsel yolculuk göze çarpar. Kadın karakterleri güçlü, özgür ve karmaşık bir kimlik taşır; Miyazaki bu yönüyle klasik anlatıların kalıplarını kırar.
Fantastik ile gündelik hayatın iç içe geçtiği evrenlerinde büyü, teknoloji, doğaüstü güçler ve sıradan insan davranışları aynı anda var olur. Bu özellikler, filmlerini yalnızca animasyon değil, modern birer masal hâline getirir.
1960’larda Toei Animation’da başlayan kariyerinde pek çok projede görev aldı. 1970’lerde manga ve TV serileri üzerinde çalıştı. 1984’te yönettiği “Rüzgârlı Vadi” (Nausicaä of the Valley of the Wind) büyük başarı kazandı ve 1985’te Studio Ghibli’nin kuruluşunu beraberinde getirdi.
1997’deki “Prenses Mononoke” Japonya’da gişe rekoru kırarken, 2001’deki “Ruhların Kaçışı” (Spirited Away) Oscar kazanarak Miyazaki’yi küresel bir fenomen hâline getirdi. 2013’te “Rüzgâr Yükseliyor” ile emekliliğini açıklasa da, 2023’te “The Boy and the Heron” ile yeniden beyazperdeye döndü.
► Miyazaki’nin filmlerinde doğa neden bu kadar önemli?
Çocukluğunu II. Dünya Savaşı sonrasında Japonya’nın kırsal bölgelerinde geçiren Miyazaki, doğanın hem iyileştirici hem de tehditkâr yanlarını gözlemledi. Bu deneyim, filmlerine yansıdı.
► Çizim tarzı neden farklıdır?
Her bir detayın elle çizilmesi, Miyazaki’nin “ruh” taşıyan animasyon yaratma isteğinin parçasıdır. Teknolojiye mesafeli durarak geleneksel yönteme sadık kalır.
► Filmlerinde neden güçlü kadın kahramanlar var?
Miyazaki, kadın karakterlerin yalnızca yan rollerle sınırlanmasına karşı çıkar. Ona göre kahramanlık, cinsiyetle değil, cesaret ve merhametle ilgilidir.
► Batı edebiyatı ve mitolojisinden etkilenmiş midir?
Evet. Lewis Carroll, Ursula K. Le Guin, Diana Wynne Jones gibi yazarların eserlerinden esinlenmiştir. Aynı zamanda Japon folklorunu da evrensel bir üslupla harmanlar.
► Miyazaki neden defalarca “emekli oluyorum” dedi?
Çizim sürecinin yoruculuğu, ilerleyen yaşı ve mükemmeliyetçi tavrı nedeniyle sık sık bırakma kararı aldı. Ancak her defasında yeni bir hikâye anlatma arzusu onu geri döndürdü.
Edebiyat: Manga üretimleri, özellikle Nausicaä çizgi romanı, edebi bir anlatım gücü taşır.
Sinema: Ghibli filmleri, Disney’den Pixar’a birçok animasyon stüdyosunu etkiledi.
Müzik: Joe Hisaishi’nin besteleri, Miyazaki evreninin vazgeçilmez parçasıdır.
Türkiye’de: “Komşum Totoro” ve “Ruhların Kaçışı” özellikle genç kuşak arasında kült statüsündedir.
Hayao Miyazaki, yalnızca animasyon sinemasını değil, çağdaş masal anlatıcılığını da dönüştüren bir sanatçıdır. Onun filmlerinde çocukların hayal gücü, yetişkinlerin kaybolmuş değerleriyle buluşur. Sineması, çizgilerin ötesinde bir insanlık dersi sunar.
► HİDETAKA MİYAZAKİ
► ELDEN RİNG
► ANİME ESTETİĞİ
► MANGA KÜLTÜRÜ
► EMPATİ