Wolfgang Tillmans: Kişisel alan ile politik olanın buluştuğu yerde keskin bir dil

Sanat dünyasının yanı sıra siyasette de aktif varlığıyla dikkatleri üstüne çeker Wolfgang Tillmans. Aşırı sağa karşı kampanyalara katılır ve 2016’daki Brexit referandumunda AB’de kalma yönünde afişler üretir.

Fotoğraf: Wolfgang Tillmans

1968 yılında Batı Almanya’nın Remscheid kentinde dünyaya gelen Wolfgang Tillmans, şüphe yok ki günümüzün en popüler sanatçılarından biri. Adını hemen hemen her ünlü galeride görmek mümkün. Ortaya çıkardığı işlerle sadece günümüz fotoğrafını şekillendirmekle kalmıyor aynı zamanda gelecek kuşak sanatçılara da ilham oluyor. Özellikle sanatsal estetiği ve politik sorgulamaları biraraya getirdiği eserleriyle.

Tillmans, belgesel geleneğinin keskin dilini ve şiirin soyut betimlemelerini başarılı bir şekilde birleştirerek gündelik olaylarla olağanüstü anları bir araya getirir. Ona göre medya hem bir ilham kaynağı hem de sorgulanması gereken bir alandır. Bu iddiasının ilk örnekleri ise gençlik zamanlarında dergi sayfalarından ve fotokopi makinelerinden yararlanarak yaptığı görsel denemelerde yatar.

Sanatçı1990–1992 yılları arasında İngiltere’deki Bournemouth and Poole College of Art’ta eğitimini görür. Burada alt kültürlere, müzik sahnelerine ve sosyal alanlara odaklanarak kendisine özgü bir bakış geliştirir. 1990’ların başında i-D, Spex ve Tempo gibi dergilerde yayımlanan çalışmalarıyla kariyerinde çıkış gerçekleştirir. Bu fotoğraflar çoğunlukla kulüplerde, ev partilerinde ya da samimi ev ortamlarında bir araya gelen genç insanları konu alır; görüntülerinde yakınlık, mahremiyet, bireysellik ve topluluk duygusunu yansıtırken, aynı zamanda HIV/AIDS krizinin etkilerinin yoğun hissedildiği bir dönemin politik bilincini de vurgular.

Fotoğraf: Wolfgang Tillmans

Tillmans’ın üslubuna baktığımızda eserlerinde büyük çeşitlilik gösterdiğini fark ederiz. İşlerinde portre, manzara, natürmort ve soyutlama arasında rahatça geçişler yapar. Kimi zaman net ve keskin, kimi zaman ise renk dalgaları ve ışık oyunları içinde eriyen fotoğraflar üretir. Onun için fotoğraf zamanı dondurmaktan ziyade izleyiciyle açık bir diyalog kurmanın aracıdır.

Sanatçı için fotoğrafları üretmek kadar onları sunmak da her daim ayrı bir önem taşır. Sergileme biçiminde özellikle alışılmışın dışına çıkmayı tercih eder. Fotoğraflarını çerçevesiz bir şekilde, doğrudan duvara bant veya mandallarla asar; küçük anlık karelerle devasa baskılar yan yana gelir. Bu yöntemle, özel albüm ile müze mekânı arasındaki sınırları siler.

1997’deki Concorde serisi ile Concorde uçağını zamandan ve sıradan bağlamlardan uzakta resmetmeyi başarır. Bu sayede teknolojinin ve lüksün bir sembolü olan uçağı, insan çevresinin doğal bir parçası gibi sunmayı hedefler.

Fotoğraf: Wolfgang Tillmans

2000 yılında Turner Ödülü’nü kazanan Britanya vatandaşı olmayan ilk kişi ve ilk fotoğrafçı olmayı başarır. 2015’te Hasselblad Ödülü’nü, 2018’de Almanya Liyakat Nişanı’nı alır. 2023’te Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 kişisinden biri seçilir. Sanat dünyasının yanı sıra siyasette de aktif varlığıyla dikkatleri üstüne çeker. Aşırı sağa karşı kampanyalara katılır ve 2016’daki Brexit referandumunda AB’de kalma yönünde afişler üretir.

Tillsammans 2001 yılında başladığı ve günümüze kadar da devam ettiği Freischwimmer Serisi (2001 – ) ile kamera kullanmadan karanlık odada soyut görüntüler oluşturur. Bu sayede ışık ve kimyasallarla ortaya çıkardığı organik formlarla fotoğrafın sınırlarına da bir sorgulama getirir.

2005 yılında başlattığı Truth Study Center ile gazete küpürleri ve metinlerden oluşan masa benzeri enstalasyonlar meydana getirir. Bu bağlamda medya ve politikada gerçek kavramının nasıl kuruluğunu araştırmaya koyulur.

Tate Modern, MoMA ve Moderna Museet gibi büyük kurumlarda retrospektif sergiler açar. İşlerinde iklim krizi, dijitalleşme, aşk ve topluluk gibi temaları bir araya getirir.

Tillmans’ın dünyası, kişisel ile politik olanın buluştuğu, gündeliğin sanata dönüştüğü bir evrendir. Onun bitmeyen merakı ve hayata karşı taşıdığı, hiyerarşinin ötesindeki duruşu, sıradan bir su bardağını veya bir yüzü anlamlı bir görüntüye dönüştürür. Sanatçı, samimi portrelerden politik yerleştirmelere ve soyut deneylere uzanan geniş bir yelpazede çalışır. Küçük ölçekli gündelik sahnelerle evrensel ve kozmik temaları yan yana getirmesi, onu çağdaş sanatın en önemli isimlerinden biri yapar.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER