Ah o 90’lar… Eğlence dünyasının tüketip bitiremediği kaynak

Yıl 2025, ancak kültür endüstrisi hâlâ milenyum öncesi dünyaya odaklanmış gibi görünüyor. Filmler eskilerin devamı, şarkıların doksanlardaki liste başı eserlerin ‘cover’lanmış hali. Neden sürekli eski kahramanları anıyoruz, eskileri yad ediyoruz?

Şu anda sinemalarda ‘Jurassic Park’ ve ‘Görevimiz Tehlike’ oynuyor. Sarah Jessica Parker efsanevi Carrie Bradshaw rolünde, Oasis turnede, Kate Moss bir moda kampanyasında başrol oynuyor. Magazin dünyasının en gözde ismi ise Pamela Anderson. Yıl 2025, ancak şu isimleri duyan herhangi birisi hala kendini 1990’ların herhangi bir yılında olduğunu zannedebilir. Filmlerde, dizilerde, modada ya da müzikte, her yerde tanıdık bir şeyle karşılaşıyorsunuz. Kültür endüstrisi hala tamamen milenyum öncesi dünyaya odaklanmış durumda. O zamanlar başarı kazanmış her şey bir şekilde yeniden çekiliyor. Neden tüm eski kahramanlar yeniden gözde oldu? Neden yeniden bir araya gelmeler, eski şarkılara cover’lar son hız sürüyor? Risksiz kazanç, gişe garantisi beklentisi mi yoksa son 30 yıl yeterince yeni şey üretemedi mi?

NOSTALJİ Mİ UMUTSUZLUK MU?

Doksanların her yerde bulunmasının belki de en önemli nedeni, o döneme duyulan nostalji. Soğuk Savaş sona ermiş, her yerde daha fazla eşitlik çağrısı vardı. İnsanlar yeni yeni ortaya çıkan bilgi devrimi ile hızlanmaya başlayan küreselleşmenin dünyayı daha demokratik ve kolay hale getireceğini umuyordu. VHS, CD, DVD ve MP3’lerle o dönemin filmleri, dizileri ve müzikleri dünya çapında erişilebilir hale geliyor, internet, eğlence dünyasını tamamen değiştiriyordu. Yeni yeni popülerleşmeye başlayan internet, o dönemin eğlencesini önceki on yıllardan çok daha kapsamlı bir şekilde arşivledi. Doksanlar aynı zamanda akıllı telefonların ve internet yayınlarının olmadığı son on yıldı. Bugün herkesin istediği zaman çevrimiçi olarak erişebildiği müzik ve filmlere, o zamanlar ulaşmak çok daha zahmetliydi. Yeni albümler heyecanla beklenir, yazın gişe rekorları kıran filmleri izleyebilmek için birkaç kez sinemanın kapısından dönülürdü. Belki de o nedenlerle ‘Jurassic Park’ gibi dönemin gişe rekorları kıran filmleri ve ‘Oasis’ gibi başarılı grupları hala toplumsal hafızada yankı buluyor.

TANIDIK ŞEY İYİ SATAR

Ama1990’lar kültürünün günümüzdeki yaygınlığı yalnızca nostaljiden kaynaklanmıyor. Eğlence sektörünün temellerinden birisi bilindik unsurlara güvenmektir. 2024’te dünya çapında en başarılı on filmin hepsi ‘prequel’ veya ‘sequel’ denen mevcut filmlerin devamı veya öncesini anlatan yapımlar, Yani Hollywood tutan bir formülü ya yeniden başlatarak ya da devam ettirerek hemen seriye bağlıyor. 1990’lardaki filmlerin yeniden çekilmesinin nedeni de sektörün o dönemde ortaya verimli eserler koyması ve günümüzün en gişe garantili isimlerinin ortaya çıktığı yıllar olması. Günümüzde büyük film yıldızları denince akla gelen ilk isimler arasında yer alan Julia Roberts ve Tom Hanks, o günlerde popüler olmaya başlayan aktörlerdi ve o zamanda gişe garantili yıldızlardı. Yapılan bir araştırmaya göre izleyicileri sinemaya çekme ihtimali en yüksek 20 aktörün çoğunun 1990’ların yıldızları olduğunu ortaya koyuyor. Bugün yaşı 63 olan Tom Cruise listenin başında. Onu takip eden isimler 70 yaşındaki Denzel Washington. İlk 25’teki film yıldızlarından sadece üçü 40 yaş veya altında ve en genci de 28 yaşındaki Zendaya. Son yıllardaki seri filmler, yeni aktörleri daha birbirinin yerine geçebilir hale getirse de hâlâ eskilerin gişe garantisi çok daha fazla. Öte yandan, 1990’ların yıldızları dünya çapında birçok nesil tarafından tanınıyor. Mesela Kate Moss gibi doksanların ikonik modelleri hala oldukça tanınıyor. Kampanyalar için çağrılıyor veya kendi koleksiyonlarını ve ürün serilerini piyasaya sürüyorlar.

KÜLTTEN MARKA DEĞERİNE

Bunların farkında olan eğlence sektörü nostalji projelerine odaklanıyor. Bir kitap, dizi, film, çizgi roman veya video oyunuyla üretilen karakterler, dünyalar, hayaller her türlü şekilde değerlendiriliyor. Yıllarda çok satan ‘Harry Potter’ önce sinemaya uyarlandı, şu anda dizi formatında yeniden piyasaya sürülüyor. Çünkü her yaştan izleyicisi var ve içeriklerine geleneksel izleyicilere zaten aşina. Kült içeriklerin iyi sattığını bilen yapımcılar, Nasrettin Hoca’nın tabiriyle eskiyen ayları kırpıp kırpıp yıldıza çeviriyor. Zira sürekli üretim isteyen yeni medya düzeninde yeni yayınlar, yeni içerikler üretmek ve onlara bir ivme kazandırabilmek giderek zorlaşıyor. Bu nedenle yapım şirketleri ve şirketler yeni bir şey sunma riskinden çekiniyorlar.

X KUŞAĞININ ÜSTÜNLÜĞÜ MÜ?

Elbette, 1990’lardan bu yana yeni müzik yıldızları, film kahramanları ve çok sayıda süper model de yükselişe geçti. Ancak onlar da hala aktif olan bir önceki nesille rekabet halindeler. Şimdi eğlence sektörünün yeni formatlar üretmek, yeni yıldızlar piyasaya sürmek dışında yeni bir problem daha var: Yapay zekâ. Sinema dünyası yapay zekâyı geçmişin ikonlarını canlandırmak kullanmayı planlıyor. Yani 1990’ların kahramanları eski rollerinde bu sefer de yapay zekâ yardımıyla mı görünmeye devam edecekler?

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER