LIKELAND – Beğeni Ekonomisi

Paradan önce puan, alkıştan önce algoritma: Likeland, modern insanın kendini göstermekle tüketmek arasında sıkıştığı dijital habitatın adıdır.


Likeland Nedir?

Likeland (İng: Likeland, Alm: Likeland, Fr: Likeland) dijital çağda sosyal medya platformlarında oluşan, bireyin beğeniye (like), görünürlüğe ve takipçiye dayalı bir değer sistemiyle var olduğu yeni sosyo-ekonomik evreni tanımlar. “Beğeni ülkesi” anlamına gelen bu kavram, kapitalizmin duygularla ve etkileşimlerle beslendiği, görünürlüğün dövize çevrilebildiği dijital bir yaşam biçimini anlatır.

Bu sistemde beğeniler yalnızca onay değil, aynı zamanda bir tür para birimidir. Takipçi sayısı bir kariyer göstergesi, etkileşim oranı bir itibar ölçütüdür. Birey, hem kendi hayatının pazarlamacısı hem başkalarının hayatlarının müşterisi hâline gelir.


Dünden Bugüne Likeland

Likeland, Web 2.0’ın ortaya çıkışıyla şekillenen bir fenomendir. Facebook’un 2009’da “beğen” butonunu eklemesiyle başlayan süreç, Instagram, Twitter (X), TikTok gibi platformların yükselişiyle bir beğeni ekonomisine evrilmiştir.

Başlarda sosyal ilişkileri pekiştirmek için kullanılan “like” işlevi, zamanla kullanıcı davranışlarını yönlendiren birincil güdü hâline geldi. Algoritmalar, kimin ne kadar görünür olacağına bu beğeni sayısına göre karar vermeye başladı. İçerik üreticiler, markalar ve bireyler, daha çok etkileşim almak için zamanlarını, yüzlerini ve yaşam tarzlarını “optimize” etmeye başladı.

Bu süreç, 2010’lu yıllarda influencer ekonomisinin doğmasına, kişisel markaların yükselmesine, dijital şöhretin somut kazanca dönüşmesine yol açtı. 2020’li yıllarda artık bir “like” yalnızca bir tıklama değil; psikolojik tatmin, politik performans, ekonomik değer anlamına geliyor.


Beğeni ekonomisi neden bu kadar etkili?
Çünkü insana temel bir ihtiyaç sunar: Onaylanmak. Bir şeyin beğenilmesi, sosyal aidiyet, görünürlük ve değer duygusu üretir. Üstelik bu onay çok hızlıdır. Bu hız, bireyde bağımlılık yaratır. Dahası, bu duygusal tatmin, ekonomik kazanç ve sosyal statüyle birleştiğinde daha da cazip hâle gelir.


Likeland nasıl bir sınıf sistemi yaratıyor?
Takipçili hesaplar ile görünmeyen kullanıcılar arasında görünürlük hiyerarşisi kurar. Kimileri içerikleriyle, kimileri estetikleriyle, kimileri skandallarıyla sistemin yukarısına çıkar. Bu, klasik gelir eşitsizliği gibi, dijital bir görünürlük eşitsizliğine yol açar. Artık sınıf atlamak için diploma değil, etkileşim gerekebilir.


Beğeni almak neden bir bağımlılığa dönüşür?
Dopamin salınımı, ödül sistemi, etkileşim döngüsü… Bu üçlü, beğeni almanın nörolojik düzeyde bağımlılık yaratmasına neden olur. Bildirim almak, karşılık görmek, daha çok paylaşmak… Bu döngü, bireyin yaşamını optimize etmesine değil, algoritmalara göre şekillendirmesine neden olur.


Likeland’de herkes üretici mi, yoksa tüketici mi?
Her ikisi de. Her kullanıcı hem içerik üretir hem başkalarının içeriğini tüketir. Ancak bu üretim çoğu zaman platformun sınırları içinde kalır: aynı filtreler, aynı trendler, aynı türden espriler. Özgünlük yerine algoritmaya uygunluk ödüllendirilir.


Likeland’den çıkmak mümkün mü?
Tam anlamıyla değil. Günümüzün sosyal ilişkileri, profesyonel bağlantıları, hatta politik etkileri bile bu ağlar üzerinden kurulduğu için dışına çıkmak çoğu zaman yalnızlıkla, görünmezlikle sonuçlanır. Ancak farkındalıkla, içerik üretiminde etik sınırlarla, dijital detokslarla bu sistemin etkisi azaltılabilir.


Popüler Kültürde Likeland

Likeland’ı doğrudan anlatan ilk yapımlardan biri, Netflix dizisi Black Mirror’ın “Nosedive” bölümüdür. Sosyal kredi sistemine benzeyen bir beğeni hiyerarşisi, bireylerin hayatını belirler. The Social Dilemma belgeseli, bu sistemin psikolojik ve algoritmik etkilerini gözler önüne serer.

Bo Burnham’ın Inside gösterisi, dijital kimliklerin kaygı dolu varoluşunu ele alır. Zygmunt Bauman’ın Liquid Surveillance ve Byung-Chul Han’ın Şeffaflık Toplumu gibi eserleri, görünürlük takıntısını eleştirel biçimde inceler.

Türkiye’de Zeytin Ağacı dizisinin sosyal medyada aldığı geri bildirimler, içeriklerin kalitesinden çok sosyal medya performanslarına göre tartışıldığını gösterir — bu da Likeland’ın medya eleştirisidir.


Genel Değerlendirme

Likeland, dijital çağın vitrinidir. Görünenin değerli, görünmeyenin yok sayıldığı; beğeninin ahlâkı, paylaşımın gerçeği örttüğü bir çağda yaşıyoruz. Bu evrende “beğenilmek”, artık yalnızca narsistik değil, ekonomik ve politik bir eyleme dönüşmüş durumda. Asıl mesele, “bizi neden beğeniyorlar?” değil; “beğenilmek için nelerden vazgeçiyoruz?” sorusunu sormak.


Velev’den İlgili Maddeler

DİJİTAL TAPINAKLAR
GÖZETİM TOPLUMU
SOSYAL MEDYA
POPÜLER KÜLTÜR
ALGORİTMA