İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbraihm Kaboğlu, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla ilgili olarak, “Eğer deliller sonradan ortaya çıkan itirafçılarsa bu, keyfi tutuklamadır. Yok eğer bu itirafçılar biliniyorsa, o zaman komplo vardır” dedi.
İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret ettikten sonra Silivri’de Marmara Cezaevi önünde bir açıklama yaptı. Açıklamasında, İmamoğlu’nun tutuklanma gerekçelerine ve diploma iptali sürecine dair hukuki açıdan son derece çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Kaboğlu, İmamoğlu’nun tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen delillerin, sonradan ortaya çıkan itirafçılara dayandırılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Bu durumun iki olasılıkla açıklanabileceğini vurgulayan Kaboğlu şöyle konuştu:
“Eğer İmamoğlu tutuklandıktan sonra birtakım itirafçılar delil olarak kullanılmaya başlanmışsa, bu tutuklamanın delilsiz ve keyfi yapıldığını gösterir. Hayır, eğer yetkililer, bu itirafçıların daha sonra ortaya çıkacağını önceden bilerek tutuklama kararı verdilerse, bu da doğrudan bir komplo anlamına gelir.”
Kaboğlu, İmamoğlu hakkında başlatılan diploma iptali sürecini de eleştirdi. Özellikle lisans diplomasının yargı süreci devam ederken yüksek lisans diplomasının da iptal edilmesini, “yargı kararlarına açıkça saygı gösterilmediğinin” kanıtı olarak nitelendirdi.
“Bir diploma iptaline karşı yargıya başvurulmuşsa, hukuka saygının gereği olarak yargı kararının beklenmesi gerekir. Ama lisans diplomasının iptali yargıdayken, yüksek lisans diploması da iptal ediliyorsa, bu durum işlemlerin hukuk dışı yürütüldüğünün tipik göstergesidir.”
Kaboğlu, hem tutuklama süreci hem de akademik diploma iptalleri üzerinden yürütülen işlemlerin başından itibaren hukuk dışı bir zincir oluşturduğunu söyledi. İmamoğlu’nun siyasi kariyeri ve yasal hakları üzerinden yürütülen bu sürecin, Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin ihlali anlamına geldiğini vurguladı.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
