Modern Japon öykücülüğünün kurucusu, sözcüklerin samurayı. Kısacık öykülerle devasa ahlaki sorular sordu. Ölümü bile edebî bir jestti.
Ryunosuke Akutagawa (芥川 龍之介, 1892–1927), Japon modern edebiyatının kurucu isimlerinden biri olarak kabul edilir. Özellikle kısa öykü türünde verdiği eserlerle tanınır. Anlatılarında tarihsel olayları, Budist öğretileri, Japon mitolojisini ve insan psikolojisini incelikle harmanlamış, etik sorgularla bezenmiş kısa ama sarsıcı hikâyeler kaleme almıştır. Kafka ile kıyaslanır, Poe ile birlikte anılır; ama en çok da kendi açtığı yolda tek başına yürür.
“Akutagawa tarzı”, yalın bir dil, alegorik atmosfer, yoğun iç dünya ve güçlü ahlaki ikilemlerle özdeşleşmiştir. Kendisinden sonra gelen kuşaklara ilham vermiş, adına verilen Akutagawa Ödülü, bugün Japonya’nın en prestijli edebiyat ödüllerindendir.
Tokyo’da doğan Akutagawa, çok küçük yaşta annesinin akıl hastalığı ve ölümü nedeniyle teyzesinin yanında büyür. Bu travmatik çocukluk, eserlerindeki delilik, huzursuzluk ve kimlik krizlerinin zeminini hazırlar. Tokyo İmparatorluk Üniversitesi’nde İngiliz edebiyatı okur, özellikle Anatole France ve Poe’dan etkilenir.
İlk öyküsü Rashomon (1915), hem yazın dünyasında büyük yankı uyandırır hem de Akira Kurosawa’nın 1950’de aynı isimle çekeceği sinema filmine esin kaynağı olur. Burun, Bambu Ormanı İçinde, Cehennem Kapısı, Tanrıça, Diablo, Gençlik, Kappa, Bir Dişçinin Günahı gibi öyküleri Japon toplumunun ahlaki ve ruhsal çöküşünü alegorik yollarla işler.
Yazarın hayatının son yılları, artan psikolojik bozulmalarla geçer. 35 yaşında, “muğlak bir endişe” nedeniyle intihar eder. Geride bıraktığı notta şöyle yazar:
“Hayat, ne yazık ki, yaşamaya değecek kadar mantıklı değil.”
► Akutagawa neden kısa öykü türünü tercih etti?
Çünkü hayatın özü ve çelişkileri ona göre birkaç sayfada da anlatılabilirdi. O, incelikli ve simgesel anlatımı, yoğun duyguyu ve etik sorgulamayı kısa biçimlerde daha etkili buluyordu.
► Akutagawa’nın en çok bilinen eseri hangisidir?
Rashomon ve Bambu Ormanı İçinde öyküleri, hem edebiyat dünyasında hem de sinemada büyük iz bırakmıştır. Özellikle Kurosawa’nın Rashomon uyarlaması, onun edebî evrenini küresel sahneye taşımıştır.
► Akutagawa’nın temaları nelerdir?
Ahlaki ikilemler, bireysel yabancılaşma, delilik, ölüm arzusu, ruhsal çöküş, toplumsal ikiyüzlülük ve metafizik sorgular.
► Akutagawa’nın intiharı bir estetik tercih miydi?
Kendisi bunu “muğlak bir endişe”ye bağlamıştır. Ancak birçok eleştirmen, onun intiharını varoluşsal bir final, hatta edebî bir jest olarak yorumlar. Kimi biyografi yazarları ise ailesindeki kalıtsal psikozlara dikkat çeker.
► Akutagawa Japon edebiyatını nasıl etkiledi?
Modern kısa öykü türünün temelini attı. Özellikle etik soruları ve bireyin iç dünyasını ön plana alması, 20. yüzyıl Japon edebiyatında büyük bir kırılma yarattı. Yukio Mishima, Haruki Murakami, Banana Yoshimoto gibi isimler Akutagawa’dan etkilenmiştir.
Akutagawa, sadece Japon edebiyatının değil, küresel kültürün de simgesel figürlerinden biridir. Rashomon öyküsü, sinema tarihine adını “Rashomon etkisi” olarak bırakır: Aynı olaya dair farklı anlatımların çelişkisi. Manga ve animelerde de yeri vardır. Bungou Stray Dogs gibi popüler serilerde Akutagawa karakter olarak karşımıza çıkar.
Ayrıca Haruki Murakami’nin bazı öykülerinde ona doğrudan göndermeler bulunur. Hayatına ve eserlerine dair birçok belgesel ve akademik çalışma yapılmış, intiharına dair edebî okumalar sayısız kez yapılmıştır.
Ryunosuke Akutagawa, modern Japon edebiyatında bir eşiktir. Onunla birlikte, Japon anlatı sanatı klasik şiirselliğinden koparak modern bilinçaltına yönelmiştir. Öykülerinde tarih ile hayal, etik ile nihilizm, gerçek ile metafor kol kola yürür. Yaşamı kadar ölümü de etkileyicidir. Onun ardından Japon öykücülüğü artık daha karanlık, daha çok katmanlı ve daha çok kendine dönüktür.
► HAIKU
► BURAİHA – Serseri Yazarlar
► KAFKA GÜNÜ
► PSİKOCOĞRAFYA
► OSAMU DAZAİ