Her ölüm aynı değildir; bazıları ardında yalnızca yas değil, adalet çağrısı bırakır.
Arapça kökenli bir kelime olan maktul, sözlük anlamı itibarıyla “öldürülmüş kişi” demektir. Hukuk ve adli tıp terminolojisinde ise maktul, bir cinayet sonucu hayatını kaybetmiş bireyi ifade eder. Kaza, doğal afet, intihar gibi ölümler bu kapsama girmez; maktullük, failin olduğu durumlarda söz konusudur. Cinayet dosyalarının merkezinde yer alan maktul, yalnızca bir kurban değil, çoğu zaman failin psikolojisini, toplumun adalet duygusunu ve medyanın işleyiş biçimini de görünür kılan bir figürdür.
Tarihte ilk cinayet anlatısı, Tevrat’taki Kabil ile Habil hikâyesidir. Bu anlatı, sadece kıskançlık temelli bir kıssadan ibaret değildir; insanlık tarihindeki ilk “maktul” kavramını doğurur. Mitolojilerde, destanlarda ve edebi metinlerde maktuller, kimi zaman intikam duygusunun tohumu, kimi zaman da trajedilerin itici gücü olarak yer alır. Modern hukukta ise maktul, olay yeri incelemeleri, otopsiler ve adli belgelerle temsil edilir. Ancak özellikle toplumsal cinsiyet temelli cinayetlerde, maktulün adı, sesi ve hayatı medya tarafından sıklıkla silinir; yerini istatistikler ve “tüyler ürperten detaylar” alır.
Maktul kelimesi yalnızca insanları mı ifade eder?
Evet. Türkçede ve Arapçadaki kullanımı itibarıyla maktul yalnızca öldürülmüş insanları kapsar. Hayvanlar için bu terim kullanılmaz.
Hukuken birinin maktul sayılması için hangi şartlar gerekir?
Bir kişinin maktul sayılabilmesi için ölümün bir başka kişi tarafından kasten ya da taksirle gerçekleştirilmiş olması gerekir. Failin belirlenememesi, maktullük statüsünü ortadan kaldırmaz.
Medya maktulü nasıl temsil eder?
Bu, çoğu zaman cinsiyet, sınıf, yaş ve etnisite gibi faktörlere göre değişir. Erkek maktuller failin psikolojisiyle, kadın maktuller ise kurbanın özel hayatıyla haberleştirilir.
“Faili meçhul maktul” ne demektir?
Cinayet sonucu ölmüş ancak failinin bulunamadığı ya da bulunmasına rağmen ispatlanamadığı durumlarda, kişi faili meçhul maktul sayılır. Türkiye’de 1990’lar bu tür vakaların yoğunlaştığı dönemdir.
Maktul olmanın toplumsal etkileri nelerdir?
Bir maktulün ardından yas tutulurken aynı zamanda failin cezalandırılması, adaletin sağlanması ve benzer olayların önlenmesi yönünde bir kamuoyu oluşur. Bu süreç, ailelerin yanı sıra geniş toplulukları da etkiler.
Zodiac (2007) filmi, bir dizi maktulün kimliğinden çok, faili ve takıntılı dedektifleri merkeze alır.
Mindhunter dizisinde, FBI’ın seri katiller profilleme çalışmaları, maktul örüntülerine dayanır.
Orhan Pamuk’un Kırmızı Saçlı Kadın romanında, mitolojik ve modern bir maktul anlatısı paralel biçimde sunulur.
Duygu Asena’nın “Kadının Adı Yok” kitabı, doğrudan bir cinayet içermese de toplumsal baskının görünmez maktuller yarattığını gösterir.
Maktul kelimesi bir hukuk teriminden çok daha fazlasıdır; toplumun adaletle olan ilişkisinin aynasıdır. Bir maktulün kim olduğu, nasıl öldüğü ve ardından neyin konuşulduğu, yalnızca suçun değil, çağın ruhunun da ipuçlarını verir. Bu nedenle “maktul olmak” yalnızca bedensel bir yok oluş değil, bazen sistemin de öldürdüğünün ifadesidir.
► SOSYAL ADALET
► SUÇ VE CEZA
► DİJİTAL VİCDAN
► MEDYA MANİPÜLASYONU
► HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ