David Byrne (FOTOĞRAF: SUZANNE CORDEIRO / AFP)
David Byrne, soruları sever. Hem müziğinde hem sahnede hem de söyleşilerinde, cevaptan çok sorunun peşinden gitmeyi seçer. Yedi yıllık bir sessizliğin ardından gelen yeni albümünün ismi de bunu doğrular nitelikte: Who Is the Sky?. Albüm, Byrne’ın 2018 tarihli American Utopia’dan bu yana yayımladığı ilk stüdyo çalışması olma özelliğini taşıyor.
Steamboatradio.com’un aktardığına göre, Byrne bu albümde varoluşsal temalarla politik göndermeleri bir kez daha iç içe geçiriyor. Albümde yer alan parçalar; iklim krizinden dijital yalnızlığa, kolektif bilinçten içsel sorgulamalara kadar uzanan geniş bir yelpazeye yayılıyor. Şarkı sözlerinin büyük bölümünü tek başına kaleme alan Byrne, bazı parçalarda Brian Eno ve St. Vincent gibi eski dostlarıyla yeniden bir araya geliyor.
Müzikal açıdan Who Is the Sky?, Byrne’ın bilindik eklektik üslubunu sürdürüyor: Rock, elektronik, Afrika ritimleri ve orkestral düzenlemeler albümde bir arada akıyor. Ancak bu kez, albümün anlatı yapısı daha da teatral; her parça, gökyüzüne yöneltilmiş bir sorunun yankısı gibi işliyor. Byrne’ın açıklamasına göre albümün çıkış noktası, pandemiden sonra değişen “iç hava durumu”ymuş. Yani insanların iç dünyasında olup bitenlere, gökyüzü üzerinden metaforik bir pencere açmak istemiş.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Albümle birlikte bir dünya turnesi de planlanıyor. Byrne, turnede yalnızca yeni albümden parçalar değil, Talking Heads döneminden de sürpriz parçalar seslendireceğini duyurdu. Konserlerin hem sahne tasarımı hem de performatif yapısıyla önceki American Utopia turunun estetik çizgisini sürdüreceği tahmin ediliyor.
1952 İskoçya doğumlu Amerikalı sanatçı David Byrne, 1970’lerin sonlarında kurduğu efsanevi grup Talking Heads ile müzik tarihine damga vurdu. Sadece müzisyen değil, aynı zamanda yazar, yönetmen, görsel sanatçı ve kültürel düşünür olan Byrne; müzikle tiyatroyu, performansla siyaseti sıkça bir araya getiren işlere imza attı. Solo kariyeri boyunca onlarca albüm yayımladı; American Utopia albümü Broadway’de sahnelendi. Byrne, sıra dışı sahne tasarımları ve entelektüel derinliğiyle pop kültürünün aykırı dahilerinden biri olarak kabul edilir.