Daha önce iki kez kanser tedavisi gören ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanarak Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Mehmet Murat Çalık yeniden hastaneye kaldırıldı. 21 kilo veren ve ayakta zor durduğu görülen Murat Çalık’ın annesi Gülümser Çalık, önceki günden bu yana hastane kapısında sabahladı. “Oğlum kayıp gidiyor. Merhamet edin. Feryadımı duyun” diye gözyaşı döktü. Kardeşi ise “Her tarafı mosmor” diyerek isyan etti. Öte yandan iktidar yanlısı kalemler Murat Çalık’a etkin pişmanlık hükümlerinden (EP) yararlanırsa ve “itirafçı” olursa tahliye edileceğini tavsiyesinde bulundu.
Siyaset bilimci Emrah Gülsunar, Yeni Şafak grubunda istihdam edilen Taha Hüseyin Karagöz’ün, “Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile birkaç kez bir araya gelmişliğim var. Fakat şifa dilemek için çok da dostane ilişkiye gerek yok. Umarım bir an önce üzerindeki ‘itirafçı olma seni bitiririz’ baskısı kalkar. Ve tümünden bağımsız olarak sağlığına kavuşur.” şeklindeki sözlerini alıntıladı. Gülsunar, “Medya aparatları aracılığıyla Mehmet Murat Çalık’a haber gönderiyorlar, “itirafçı (yani iftiracı) olursan hapisten çıkar sağlığına kavuşursun” diyorlar. Böylesine insanlıktan çıkmış bir gürûh bunlar.” değerlendirmesini yaptı.
İktidara yakın Veryansın TV oluşumunda yer alan Erdem Atay da, 19 Mart sürecinin hemen ardından, “Murat Çalık itirafçı olmak istiyor, sıraya girdi bile, kendisi soruşturmanın kilit ismi, Ekrem’in Beylikdüzü dönemiyle ilgili her şeyi açıklayacak” şeklinde konuşuyordu her gün.” ifadelerini kullanmıştı.
“Daha önce yapılan işlemleri tekrar yapmanın anlamı yok. Oğluma acı veriyorlar. Günden güne zayıflıyor.” diyerek oğlunun tutulduğu demir parmaklı hastane odasının önünde nöbet tutan Murat Çelik’in annesi ise, “Görme imkanım yok, bahçede nöbet tutacağım. Adalet Bakanı annesine sorarak benim nasıl içimin yandığını öğrenebilir.” sözleriyle feryat etti. Anne Gülseren Çalık, “Çok çaresizim, çare arıyorum. Neyi bekliyorlar, içim yanıyor. Neden bu zulüm? Ben yavrumu kaybetmek istemiyorum. Bir üçüncü hastalığı kaldıramam, yardım edin!” ifadelerini lullandı.
İki kez kanser atlatan, cezaevinde 21 kilo veren Çalık için Adli Tıp Kurumu tetkiklerin yeniden yapılması kararını verdi. Çalık, İzmir Şehir Hastanesi mahkumlar koğuşuna sevk edildi.
Annesi Gülseren Çalık ise hastane önünde sabaha kadar nöbet tuttu. Anne ile oğlu bir ara birbirlerine el salladı. Ancak bu durum bile yetkilileri rahatsız etti. Annesi görmesin diye oğlu hastanenin 11’inci katına alındı.
Çalık’ın annesi Gülümser Çalık ile ablası Yeşimhan Koçhan, Sözcü TV’de göz yaşlarıyla özgürlük çağrısında bulundu.
1999 yılında akut lösemi hastalığına yakalanan ve bir yıl tedavi gören oğlu için devlet büyüklerine seslenen Gülümser Çalık, “99’u tekrar yaşamak istemiyorum. Ben anneyim, oğlum hasta, feryadımı duyun. Oğlumun elimden kayıp gitmesini istemiyorum. Adalet bakanından, hakimlerden, savcılardan merhamet istiyorum. Feryadımı duysunlar. Oğlumun günden güne erimesine dayanamıyorum. Ben anneyim, oğlum hasta, feryadımı duyun” diye feryat etti. Çalık’ın ablası Yeşimhan Koçhan ise kardeşinin durumunun iyice ağırlaştığını belirterek, “Gerçekten içim parçalanıyor. Çünkü göz yaşımız hiç dinmedi. Benim kalbim acıyor. Sayın Adalet Bakanım, Sayın Cumhurbaşkanım, savcılar ve adli tıpta görev yapan doktorlar, sizi merhamete davet ediyorum, vicdana davet ediyorum” diyerek fenalaştı.