Finansal piyasalardan iklim sistemlerine, kripto paralardan ruh hâline kadar… Volatilite, her şeyin oynak olduğu bir çağın özüdür.
Volatilite; bir değerin, sistemin ya da değişkenin kısa sürede, sık aralıklarla ve öngörülemez biçimde değişkenlik göstermesi durumudur. Bu kavram genellikle finansal piyasalarda fiyat dalgalanmalarını tanımlamak için kullanılsa da, volatilite kavramı ekonomik, psikolojik, politik, meteorolojik hatta kültürel alanlarda da geçerlidir. Kelimenin kökeni Latince “volatilis” (uçucu, sabit olmayan) sözcüğüne dayanır.
Ekonomi literatüründe volatilite, ilk kez borsa ve döviz kurlarındaki fiyat oynaklıklarını analiz etmek için sistematik olarak kullanılmaya başlandı. 20. yüzyılın ortalarında portföy teorileriyle birlikte riskin ölçümü için matematiksel modeller geliştirildi. Bu çerçevede volatilite, riskin nicel bir göstergesi olarak kabul edildi.
Ancak 2008 küresel finansal krizinden sonra volatilite, sadece risk değil, aynı zamanda sistemik belirsizlik ve spekülasyonun sembolü hâline geldi. Kripto para piyasalarının yükselişiyle birlikte volatilite, sadece finansal analizlerin değil, sosyal psikolojinin ve dijital davranış kalıplarının da araştırma konusu oldu.
Volatilite sadece finans dünyasına mı ait bir kavramdır?
Hayır. Volatilite, hava durumu modellerinden ruh hâli dalgalanmalarına, toplumsal huzursuzluklardan dijital trendlere kadar birçok alanda kullanılır. “Volatil bir lider”, “volatil iklim koşulları” veya “volatil bir kamuoyu” gibi kullanım örnekleri mevcuttur.
Volatilite ile risk aynı şey midir?
Hayır. Volatilite riskin bir bileşenidir ama birebir eş anlamlı değildir. Volatilite, oynaklık anlamına gelirken; risk, bu oynaklıktan doğan olası zararı ifade eder.
Volatilite neden kriz göstergesi olabilir?
Çünkü volatilite arttığında öngörülebilirlik düşer. Bu da yatırımcıların güven kaybına, ekonomilerin savrulmasına, siyasi sistemlerin istikrarsızlaşmasına yol açabilir. Bu yüzden merkez bankaları “volatilite kontrolü” stratejileri uygular.
Volatiliteyi ne belirler?
Talep ve arz dengesizlikleri, spekülatif hareketler, küresel politik gelişmeler, savaşlar, afetler ve teknolojik yenilikler volatiliteyi belirleyen başlıca etkenlerdir. Aynı zamanda insan psikolojisindeki ani tepkiler de oynaklığı artırır.
Volatilite her zaman olumsuz bir durum mudur?
Hayır. Volatilite, fırsat anlamına da gelebilir. Özellikle kısa vadeli al-sat yapan yatırımcılar için volatil ortamlar kazanç sağlayabilir. Öte yandan yüksek volatilite, sosyal sistemlerin dönüşümünde tetikleyici olabilir.
Sinemada: The Big Short (2015) filmi, finansal sistemdeki volatilitenin nasıl bir küresel çöküşe yol açabileceğini etkileyici biçimde yansıtır.
Edebiyatta: Don DeLillo’nun Cosmopolis adlı romanında, borsa piyasalarının volatil ruh hâliyle karakterlerin iç dünyası eşleştirilir.
Dijital Kültürde: Kripto para forumlarında “volatility is opportunity” gibi ifadelerle volatilite, adeta bir yaşam felsefesi hâline gelmiştir.
Volatilite, modern çağın bir tür sinir sistemi gibidir. Ne zaman ne olacağını bilememe hâli, sürekli tetikte kalma durumu ve hızla değişen gündemler, toplumsal ve bireysel düzeyde kronik bir dalgalanma hâli yaratır. Volatilitenin varlığı bize belirsizliğe karşı yeni dayanıklılık biçimleri geliştirmemiz gerektiğini gösterir. O yüzden volatilitenin sadece finansal değil, varoluşsal bir mesele olduğunu da unutmamak gerekir.
► POPÜLER BİLİM
► DÖNGÜSEL EKONOMİ
► GÖRÜNMEZ EL TEORİSİ
► SANAYİ DEVRİMİ
► ALGORİTMA