“The Oval” dizisinde rol alan aktör Derek Dixon, Tyler Perry ve yapım şirketlerine cinsel saldırı ve taciz suçlamasıyla 260 milyon dolar tazminat talep ederek yeni bir #MeToo dosyasını gündeme taşıdı.
Tyler Perry (Credit Image: © Kevin Sullivan via ZUMA Wire)
Derek Dixon, Paramount+’ta yayınlanan The Oval dizisindeki 85 bölümlük rolünün ardından Tyler Perry’ye karşı harekete geçti.
Hollywood Reporter’a göre Dixon, Haziran 2021’de Perry’nin evinde yaşanan ve “normal bir gece sarhoşluğu” olarak başlayan görüşmenin giderek cinsel saldırı girişimine dönüştüğünü iddia ediyor. Bu olayın ardından yaptıkları yazışmalarda taciz edici davranışların sürdüğünü belirtiyor.
Dixon, “Her ortamda görevimiz, düşlerimizi ve onurumuzu aynı anda koruyabilmek olmalı” diyerek kamuoyuna açıklama yaptı. The Daily Beast ve Los Angeles Times gibi yayınlar, “kişisel rıza olmadan dizide rol devam ettirilmemeliydi” yorumuyla, Hollywood’da erkek kurbanların sessizliğini kırması gerektiğine vurgu yapıyor.
Perry ve şirketleri (Tyler Perry Studios), avukatı Matthew Boyd aracılığıyla iddiaları “dolandırıcılık amaçlı” olarak nitelendiriyor ve davanın sonuçsuz kalacağı yönünde açıklamalar yapıyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Los Angeles Yüksek Mahkemesi’nde süren dava, şu anda 260 milyon dolar tazminat talebiyle devam ediyor.
Bu dava, Hollywood’da güç ve cinsel çıkar ilişkilerini, özellikle erkek mağdurların karşılaştığı kör noktaları yeniden gündeme taşıyor. Dixon’ın kamuya konuşması, süreç içindeki diğer potansiyel mağdurların da cesaret bulmasına neden olabilir. Ayrıca Perry’nin yapımcı kimliği, #MeToo sonrası dönemde medya sektöründeki hesap verebilirlik beklisini yeniden hatırlatıyor.
#MeToo, cinsel taciz, saldırı ve istismar karşıtı küresel bir toplumsal hareketin adıdır. 2006 yılında Amerikalı aktivist Tarana Burke tarafından cinsel şiddet mağdurlarına destek olmak amacıyla başlatıldı, ancak 2017’de Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein’a yönelik ifşalar sonrası sosyal medyada viral hale geldi.
Alyssa Milano’nun attığı bir tweet’le yeniden canlanan hareket, dünya çapında milyonlarca kadının ve erkeğin yaşadıkları cinsel taciz deneyimlerini kamuya açık biçimde paylaşmasına vesile oldu. #MeToo etiketi, hem bireysel cesaret hem de yapısal sorunlara karşı kolektif bir bilinçlenme sembolü hâline geldi.
Hareket yalnızca failleri ifşa etmekle sınırlı kalmadı; medya, siyaset, akademi, sanat ve iş dünyasında cinsiyet temelli şiddetin konuşulmasına, kimi yerlerde yasaların değişmesine ve kurumsal hesap verebilirliğin artmasına da zemin hazırladı.
Bugün hâlâ #MeToo, cinsel şiddetin suskunluk kültürüne karşı en güçlü uluslararası sivil tepkilerden biri olarak kabul ediliyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
