Remzi Gür, görevi kızı Yasemin Gür Solmaz’a devretmişti.
Remzi Gür, üniversite eğitimi için gittiği İngiltere’de aynı kendi işini kurdu, 1971 yılında da hazır giyim üretimine başladı. Erkek moda markası Ramsey’in de temellerini Londra’da atan Remzi Gür’ün ortakları ise eşinin kardeşleri Hasan Doğan ve Hüseyin Doğan’dı. Doğan kardeşler Ramsey ve KİP markalarını bünyesinde bulunduran Gürmen Group’ta yüzde 16’şar hisseye sahipken çoğunluk hisse ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Remzi Gür ve ailesindeydi.
Grubun kurucu ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Doğan, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı görevini de sürdürürken Temmuz 2008’de Bodrum’da kalp krizi geçirdi. Doğan, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Diğer kurucu ortak Hüseyin Doğan 1991-2004 yılları arasında Gürmen Giyim Sanayi’nin Kastamonu Merkez, Araç ve Karabük Safranbolu’da hazır giyim-tekstil fabrika yatırımlarının hayata geçirilmesinde ve yönetiminde görev aldı. 2005’ten itibaren Gürmen Giyim Sanayi’nin markalaşma ve perakende yapılanmasının yönetimini üstlendi.
Hazır giyimden enerjiye farklı sektörlerde yatırımları bulunan Gürmen Group’un da İcra Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Hüseyin Doğan, 2013-2015 yılları arasında Birleşmiş Markalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptı.
2015’ten sonrası Hüseyin Doğan için kötü geçti. Hastalanan Doğan, Nisan 2016’da hayatını kaybetti.
Gür ve Doğan ailelerinin ortaklığı iş dünyasında örnek ortaklıklardan biri olarak nitelendiriliyordu. Ancak görünen o ki bu birliktelik Hüseyin Doğan’ın vefatından sonra yara aldı. Hüseyin Doğan’ın vefatından sonra gruptaki hisseleri eşi Fatma Nursel Doğan ile kızları Beyza Burnaz, Esma Doğan, Şeyma Doğan ve Kübra Doğan Erkoç’a geçti. Ancak Doğan’ın ailesi, haklarını alamadıklarını belirterek onun üzerinde dava açtılar.
Yargıya başvuran aile fertleri Nursel Fatma Doğan, Esma Doğan, Şeyma Doğan ve Beyza Burnaz. Ablaları Kübra Yılmaz Erkoç manevi olarak kardeşlerine destek veriyor, hukuki süreçte yer almamayı tercih ediyor. Aile fertlerinin Remzi Gür ve şirketler aleyhine açtığı dava sayısı 11, bir de savcılık soruşturması var.
Gür ve Doğan aileleri arasında yaşanan krizi, PD’den Necla Dalan yazdı.
11Sorunun aile içinde çözülmesi için çaba gösterdiklerini ancak maddi manevi çok zorlandıkları için hukuki yollara başvurmak zorunda kaldıklarını vurgulayan Esma Doğan ve Beyza Burnaz’ın görüşleri şöyle:
-Babamız Hüseyin Doğan, Nisan 2016’da vefat ettiğinde 20’li yaşlarda 4 kız çocuğuyduk. Zaman içinde babamızın yokluğunun yanı sıra maddi haklarımızı alamamanın verdiği zorluklarla hukuki mücadele yoluyla baş etmeye karar verdik.
-Babamızın vefatının ardından, azınlık hissedar olmamızın arkasına sığınılarak maddi olarak yalnız bırakıldık ve adeta yok sayıldık. Oysaki grup şirketlerimiz içinde azınlık hissedar olduğumuzu her zaman biliyorduk. Bizim odağımız hiçbir zaman para olmadı, sürekli ve sistematik biçimde hakkımızın yenmesi oldu. Babamızın mirasına sahip çıktığımız için dışlandık, hakaret gördük ve tehdit edildik.
-Babamızın sağlığında Remzi Gür’e birçok kez maddi destek sağlandığı, ciddi meblağlarda borçlar verildiği hâlde, bu yardımlar hiç anılmadı. Aksine, sanki biz ondan borç istiyormuşuz gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı.
-Babamızın vefatından yalnızca birkaç sene sonra grup şirketlerimizden birinden hisselerimiz karşılıksız şekilde elimizden alındı. İnançlı temlik ile korunuyorduk ancak davalarda bunu bile reddediyorlar.
-2019’da taleplerimizi ifade etmeye başladığımızda hep aynı bahane ile karşılaştık: para yok. Yapılan ödemeler yoksulluk sınırının dahi altındaydı. Remzi Gür, birçok taşınmazı olan son derece varlıklı bir iş insanı olmasına rağmen, bize yıllar boyunca sadece susturmaya yönelik, son derece düşük miktarlarda ödeme yaptı. Ayrıca, Aslanlı Köşk gibi bir mal varlığına sahipti. Hala da dizi setlerinden yüksek gelirler elde ediyorlar bu yalı ile.
-Son dönemde taleplerimize karşılık “Ne yapıyorsanız yapın, bu ödeme yapılmayacak” denildi. Avukatımıza da benzer şekilde, “Paramız yok, ödeme yapamayız” gibi sert ifadelerle yaklaşıldı.
-Remzi Gür babama olan borcunu bize öderken bile saygı göstermedi. Bir gün çekmecesinden para destesi çıkarıp üstüme fırlattı. (Esma Doğan)
-Şu anda devam eden onun üzerinde davamız var. Ne yazık ki, “Bu davalarla sizi bitireceğiz” gibi tehditkâr ifadelerle karşılaşıyoruz. Biz bu mücadeleyi annemizle birlikte, beş kadın olarak yürütüyoruz. En son Remzi Gür, Beyza Burnaz’a tehdit içeren bir mesaj göndererek, “Bundan sonra hareketlerine dikkat et” dedi.
-Gürmen Group bugün Yasemin Gür Solmaz’ın yönetiminde kadın liderliği ve dayanışmasıyla övünüyor. Oysa hikayenin arka planı hakkını hukuki yollarla arayan biz beş kadına yapılan düzenli haksızlıklar.
YASEMİR GÜR SOLMAZ: GÖNÜL İSTERDİ Kİ BÖYLE OLMASAYDI
Konuyla ilgili polemiğe girmek istemediğini vurgulayan Yasemin Gür Solmaz’ın konuyla ilgili değerlendirmesi ise şöyle:
– Büyüklerimizi çok erken kaybettik. Rahmetli Hasan Bey ve Hüseyin Bey’in babamla sevgi ve güvenle kurmuş oldukları çok güzel bir ortaklık vardı. Onları erken kaybedince Covid zamanı bu birliktelik nasıl devam etmeli diye çok ciddi çalıştık. Aile konseyini toplayalım, aile anayasasını yapalım, kurumsal yönetişim ilkelerimizi kuralım diye… Bir moderatör de tuttuk. Aile şirketleri ekonomi için çok değerli, büyüklerimizin bıraktığı bu değerleri biz de bir sonraki nesle bırakalım diye çalıştık.
-Ben grubun kadın lideri olarak bu şirketin en iyi şekilde yönetildiğini söylüyorum. İki bin çalışanımız var, tedarikçimizle beraber aşağı yukarı 20 bin kişilik bir orduyuz nihayetinde… Bu yılı da başarıyla kapatacağımıza ve önümüzdeki senelerde çok güçlü yolumuza devam edeceğimize inancım tam.
-Takdir edersiniz ki bazen beklentiler ve şirketin performansı Türkiye’nin gerçekleriyle uyuşmayınca bazen hissedarları mutlu edebilmek mümkün olmuyor. Ekonomik gerçekler var. Şirketlerin kendi gerçekleri var.
Öyle olunca konu da hukuka taşınıyor. Süreci takip ediyoruz. Ama gönül isterdi ki böyle olmasaydı. Hissedarların rahatsızlıklarını belki bugün gideremem ama uzun vadede gidermek benim sorumluluğum. Kaldı ki bu bir tek bizim başımıza gelmiyor. Birçok ailede yaşanıyor. Keşke bizim başımıza gelmeseydi. Çok üzgünüz. İnşallah çözülür.