Sırp sanatçı, yazar ve yönetmen Marina Abramovic (Fotoğraf JOEL SAGET / AFP)
Marina Abramović, 2025 yazında Londra’da açtığı son sergisiyle sanatçı ve izleyici arasındaki sınırları tamamen ortadan kaldırıyor. Performansın merkezine bu kez kendisini değil, sergiyi ziyaret edenleri yerleştiren Abramović, izleyicilere hem fiziksel hem duygusal olarak deneyimlemeleri gereken bir ritüel sunuyor. Ziyaretçiler yalnızca izlemiyor, yönlendiriliyor, pozisyon alıyor ve hatta belirli kurallar çerçevesinde “oynuyor.”
Sanatçı, önceki işlerinde sıkça yaptığı gibi yine bireysel deneyimin sınırlarını zorluyor. Ancak bu defa kendi bedenini değil, izleyicinin varlığını ve duruşunu sanat nesnesi hâline getiriyor. Bu dönüşüm, sanatın tek taraflı bir gösterim olmaktan çıkıp, katılımcı bir yapıya evrilmesini simgeliyor.
Fotoğraf: MoMA
The Guardian’ın aktardığına göre, serginin en çarpıcı bölümlerinden biri, ziyaretçinin bir sandalyede oturup karşısındaki boş alana bakması üzerine kurulu. Abramović’in yıllar önce MoMA’da gerçekleştirdiği ünlü “The Artist is Present” performansını hatırlatan bu yapı, izleyiciyi pasif konumdan çıkarıp aktif bir performans figürüne dönüştürüyor.
Eleştirmenler, bu yeni çalışmanın yalnızca sanat galerisi deneyimini değil, sanat tanımının kendisini de dönüştürdüğünü belirtiyor. Londra’daki sergiye ilgi büyük; ancak asıl dikkat çeken, katılımcıların deneyimleri hakkında sergi sonrası söyledikleri: “Ne zaman sanatçı oldum, anlamadım” diyor bir ziyaretçi.
Ziyaretçiler, Sırp kavramsal sanatçı Marina Abramovic’in sergisinde… (Fotoğraf: AFP)
Abramović’in Türkiye’de de yakından takip edilen bir isim olması, bu tür katılımcı ve beden odaklı sanat anlayışlarına olan ilgiyi artırabilir. Özellikle performans sanatıyla uğraşan genç kuşak sanatçılar için bu sergi, hem biçimsel hem kavramsal olarak güçlü bir örnek sunuyor.
1974’teki “Rhythm 0” Performansında Ne Oldu?
Marina Abramović’in bugünkü katılımcı performanslarını anlamak için, mutlaka dönüp bakılması gereken bir iş: Rhythm 0. 1974 yılında Napoli’deki Studio Morra’da gerçekleşen bu çarpıcı performansta Abramović, 6 saat boyunca tamamen pasif kalacağını duyurarak izleyiciye kendisi üzerinde istediklerini yapma hakkı tanıdı. Yanına 72 nesne yerleştirdi — tüyden bıçağa, üzümden silaha kadar. Tüm kontrolü seyirciye bıraktı.
İlk başta utangaç davranan izleyiciler zamanla cesaretlendi; saçını kestiler, elbiselerini parçaladılar, cildine jiletle yazılar kazıdılar. En çarpıcısı ise, bir seyircinin masadaki silahı alıp şakağına dayamasına kadar varan müdahaleydi. Abramović o an dâhil hiç kıpırdamadı. Seyirciler, karşılarında tepkisiz kalan bir insan bedenine her şeyi yapabileceklerini deneyimlediler.
Performans, yalnızca sanat tarihine değil, insan psikolojisi ve şiddet eğilimi üzerine yapılan çalışmalara da ilham verdi. Abramović daha sonra o günü şöyle hatırlayacaktı: “Eğer izleyicilere izin verirseniz, sizi öldürebilirler.”
Bugün, izleyiciyi yine sahneye davet eden Abramović’in yeni işlerini anlamak için Rhythm 0 hâlâ temel referanslardan biri sayılıyor.