Avrupa Komisyonu’nun iç pazar ve teknoloji şefi Thierry Breton (Fotoğraf: Sebastien SALOM-GOMIS / AFP)
Avrupa Birliği, 1 Temmuz 2025 itibarıyla kuantum teknolojileri alanında tarihî bir adım attı. Dijital Egemenlik Stratejisi kapsamında açıklanan yeni fon mekanizması, kuantum bilgisayarlar, algoritmalar, iletişim ağları ve sensör teknolojilerini içeren ekosisteme toplamda 230 milyar Euro’luk kaynak ayırıyor. Hedef: 2035’e kadar Avrupa’yı dünyanın en güçlü kuantum merkezlerinden biri hâline getirmek.
Avrupa Komisyonu’nun iç pazar ve teknoloji şefi Thierry Breton, bu hamlenin hem teknolojik hem de “jeopolitik güvenlik” meselesi olduğunu vurguladı. Breton’a göre kuantum teknolojisi, veri işleme, enerji yönetimi ve siber güvenlik gibi alanlarda Batı’nın Çin ve ABD karşısında bağımsızlık kazanması için kritik.
Financial Times’ın aktardığına göre, Avrupa kuantum girişimlerinin şu ana dek büyük ölçüde ABD ve Asya merkezli sermayeye bağımlı olduğu; bu yeni paketle ilk kez yerli kaynakların uzun vadeli yatırım modeliyle devreye sokulacağı bildirildi. Özellikle Almanya, Fransa ve Hollanda merkezli “kuantum vadileri” (quantum valleys) yeni dönemin öncüsü sayılıyor.
Yatırımın özel sektörden ziyade kamu laboratuvarları, üniversiteler ve savunma sanayii odaklı araştırma merkezlerine de yayılacağı belirtiliyor. Avrupa İnovasyon Konseyi, fonun yüzde 30’unu “henüz kurulmamış girişimler” için ayıracak. Yani fikir aşamasındaki projelere bile fon akışı sağlanacak.
Kuantum ekosistemi klasik dijital altyapının ötesine geçiyor: sıfır ve birin ötesindeki olasılıkların dünyasında çalışan sistemler, saniyeler içinde milyarlarca veriyi yorumlayabiliyor. Bu potansiyel, enerji krizinden hava tahminine, ilaç keşfinden kriptolojiye kadar birçok alanı dönüştürme kapasitesine sahip.