F1: Hızın ötesinde bir hikâye

Brad Pitt’in başrolde yer aldığı, Joseph Kosinski’nin yönettiği 'F1 Filmi', gerçek pist çekimleri ile sadece aksiyon ve hız tutkunlarını değil, sinemada teknik kalite arayan izleyicileri de cezbetmeye aday. İşte haftanın filmleri...

Yönetmen koltuğunda Top Gun: Maverick ile büyük beğeni toplayan Joseph Kosinski’nin oturduğu, başrolde ise Brad Pitt’in yer aldığı F1 Filmi (F1: The Movie), bu yazın merakla beklenen yapımlarından. Film, emeklilikten geri dönen eski bir Formula 1 pilotunun, genç bir yarışçıya mentorluk yaparken yeniden pistlere adım atmasını konu alıyor. Başrolde Brad Pitt’in yer aldığı filmde, genç pilot rolünü ise Damson Idris canlandırıyor.

Gerçek Formula 1 yarış pistlerinde çekilen film, sadece aksiyon ve hız tutkunlarını değil, sinemada teknik kalite arayan izleyicileri de cezbetmeye aday: Sporu sadece bir gösteri unsuru olarak değil, teknik detayları, kişisel çatışmaları, kuliste yaşanan gerilimleri ve heyecanları ile daha gerçekçi bir yerden ele alıyor.

Yarış dünyasında ikinci bir şans

Görsel efektler, yarış sahnelerinin gerçek pistlerde çekilmesi ve Pitt’in gerçek F1 takımlarıyla çalıştığı sahneler, filmi muadilleri içinde bir adım öne çıkarıyor. Lewis Hamilton’un yapımcıları arasında yer aldığı F1 Filmi, bu yönüyle de sadece bir yarış filmi değil; sporun, dostluğun ve ikinci şansların hikâyesi.

Film aynı zamanda motorsporları dünyasının perde arkasını, takımlar arasındaki güç dengelerini ve teknolojik rekabeti de ekrana taşıyor. Gerçek Formula 1 mühendislerinin danışmanlığında çekilen sahnelerde, günümüz yarışlarının sadece hızdan ibaret olmadığı; strateji, ekip çalışması ve insan faktörünün ne kadar kritik olduğu da vurgulanıyor.

F1 sadece hızdan ibaret değil!

Bu yönüyle F1, sadece bir aksiyon filmi değil, aynı zamanda bir sporun anatomisine dair dikkat çekici bir bakış sunuyor. Özellikle F1 hayranları için teknik detaylar tatmin edici, sinemaseverler içinse karakter derinliği ve dramatik yapı güçlü bir seyir vadederken, Pitt’in kariyerindeki farklı bir yüzü görmek de izleyiciyi için ekstra keyifli.

Hollywood’un spora bakışını genişletmeye aday bu yapım, özellikle Formula 1 tutkunları için bir vitrin sunarken, seyirciyi gösteri ile gerçeklik arasındaki çizgide konumlandırıyor. Gösterişli olmak yerine, tempolu ve ölçülü bir anlatım tercih eden F1 Filmi, yaz sezonda “yüksek sesli” filmlerden biri olmadan da dikkat çekebileceğini gösteriyor.


HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

Haziran ayının son vizyon haftasında üçü yeniden gösterim toplam 8 film gösterime girdi. Brad Pitt’li F1 Filmi dışında yaz tatilinde olan çocuklar için de iki animasyon film yer alıyor: Cesur Dinozor ve Caretta Bobi. Charlie Chaplin’in klasik filmleri arasında yer alan 1925 yapımı Altına Hücum (The Gold Rush) adlı filmi de 100. yılında 4K kalitesiyle yeniden gösterime konuldu. İşte haftanın diğer filmleri:

Cesur Dinozor

Sevimli dinozor Diplodocus, ailesini kurtarmak için çizgi roman dünyaları arasında bir yolculuğa çıkar. Kurguyla gerçek arasındaki bu eğlenceli macera, küçükler kadar büyükleri de içine çekecek. Wojtek Wawszczyk’in yönettiği Cesur Dinozor adlı filmde Piotr Polak, Helena Englert, Jelena Goldfinch ve Filip Kowalewicz seslendirme yapıyor. Ted adlı çizerin yarattığı çizgi roman evreninde yaşayan Diplodocus, ailesinin kaybolmasıyla gerçeklikten kopan dünyalarda bir yolculuğa başlar ve zeki bilim insanlarıyla iş birliği yaparak ailesine ulaşmaya çalışır.

Megan 2.0

Yapay zekâ Megan geri dönüyor, hem de bu kez daha akıllı, daha sinsi. Teknolojiyle iç içe yeni bir korku dalgası başlıyor. Gerard Johnstone’un yönettiği Megan 2.0 adlı filmde Allison Williams, Violet McGraw, Brian Jordan Alvarez ve Jen Van Epps rol alıyor. İki yıl önce kontrolden çıkıp yok edilen Megan’ın yaratıcısı Gemma artık kamuoyunun önünde, hükümet denetimini savunurken, 14 yaşındaki yeğeni Cady’nin isyanı, yapay zekânın karanlık yüzünü yeniden gün yüzüne çıkarır.

Caretta Bobi

Olympos’ta ailesiyle yaşayan küçük kaplumbağa Bobi, cesaretini ispatlamak için okyanusa açılır. Dalgaların savurduğu bu yolculuk, dostluk ve dönüş arayışıyla şekillenir. Kaan Şimşeker’in yönettiği Caretta Bobi adlı filmde Ali Şimşeker, Hakan Kilislioğlu, Enes Baydan ve Melike İrem Gülter seslendirme yapıyor. Cesur olmak isteyen Bobi, bir sabah evinden ayrılıp açık denizlere yelken açar; ancak kendini Sulu Ada kıyılarında bulur ve Antalya’nın renkli deniz yaşamı arasında evine dönmenin yolunu arar.

Köpekle Kurt Arasında

Gerçeklik duygusunu kaybeden Orhan, hayatın içinde savrulurken geçmişiyle de yüzleşir. Ruhsal bir çözülüşün gölgesinde geçen bu öykü, içsel yalnızlığı merkeze alıyor. Murat Düzgünoğlu’nun yönettiği Köpekle Kurt Arasında adlı filmde Mücahit Koçak, Eylül Soğukçay, Ali Seçkiner Alıcı ve Bülent Düzgünoğlu rol alıyor. İşinden atılan Orhan, çevresindeki insanların uzaklaşmasıyla daha da yalnızlaşır; eski nişanlısıyla yeniden yakınlaşırken, düş ile gerçeğin birbirine karıştığı bir ruh haline sürüklenir.

Issız Adam

Yönetmenliğini Çağan Irmak’ın üstlendiği Issız Adam da bu hafta yeniden vizyona giren filmler arasında. Melis Birkan ve Cemal Hünal’ın başrollerde yer aldığı film, bağlanma sorunları yaşayan Alper ile tesadüfen tanıştığı Ada arasındaki gelgitli ilişkiyi konu ediniyor. Lüks bir hayat yaşayan, işinde başarılı ama özel hayatında düzensiz olan Alper’in karşısına, Taksim’de çocuk kostümleri tasarlayıp diken mütevazı Ada çıkar. Eski bir kitabı bulmak için aynı kitapçıya girmeleriyle başlayan tesadüfi ilişkileri, derinleşen duygular ve hayatın gerçekleriyle sınanır.

Altına Hücum

Charlie Chaplin’in klasik filmleri arasında yer alan Altına Hücum (The Gold Rush), dönemin büyük altın bulma furyasına katılmak için yola çıkan Küçük Serseri’nin hikâyesini anlatıyor. 1925 yapımı film 100. yılında 4K kalitesiyle Başka Sinema tarafından yeniden gösterime konuldu. Filmde Charles Chaplin’e Mack Swain ve Tom Murray eşlik ediyor. Klondike, 19. yüzyılın sonu. Şarlo, maceraperestlerle birlikte karlı dağlarda altın bulma umuduyla yola çıkar. Şiddetli bir fırtınada terk edilmiş bir kulübeye sığınır ve burada iki altın avcısıyla daha karşılaşır. Şehre eli boş döndüğünde ise Georgia adında bir kadınla tanışmak ve aşık olacaktır.

Melekler ve Şeytanlar

Haftanın bir diğer yeniden gösterimi ise Ron Howard’ın yönettiği Melekler ve Şeytanlar (Angels & Demons). Geçtiğimi hafta yıllar sonra tekrar izleyici ile buluşan Da Vinci Şifresi‘nin yazarı Dan Brown’ın aynı isimli kitabından uyarlanan film, sembol uzmanı Robert Langdon’ın, kadim bir düşman olan Illuminati’nin Vatikan’a yönelik ölümcül planını durdurmak için Roma’ya gitmesini konu ediniyor. Başrolde yer alan Tom Hanks’e Ewan McGregor ve Nikolaj Lie Kaas gibi isimler eşlik ediyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com