Akademisyen Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne, gazeteci Fatih Altaylı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a filli saldırı suçu işlediği iddiasıyla tutuklanmasını eleştirdi.
Türköne, Türk Ceza Yasası’nın mimarı isimlerden birisi olan Prof. Dr. Adem Sözüer hocanın Fatih Altaylı’nın tutuklanmasına gerekçe olan 310/2, yani Cumhurbaşkanına fiili saldırı suçu için: “Fiili saldırı” basın yoluyla yapılan sözlü ifadeleri kapsamaz.” hükmünü verdiğini belirtti. Tehdit, hakaret, iftira suçu söz veya yazı ile işlenebileceğini ve sözle fiili saldırı olmayacağına işaret eden Türköne, “Fiilde temas gerekir. Fiilî kelimesine istediğiniz kadar takla attırın, sözle ve yazıyla fiili saldırı olmaz” ifadesini kullandı.
“Fatih Altaylı, bu suçtan soruşturma açılan ikinci kişi. Birincisi benim” diyen Türköne, kendisiyle ilgili dava sürecini şöyle anlattı: “2016 yılına ait, Cumhurbaşkanı ile alakası olmayan bir yazım yüzünden, bu suçtan Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandım ve 4 yıl iki ay hapis cezasına çarptırıldım. Tehdit suçu gibi basın yoluyla işlenen suçlar hariç 5 yıldan az cezalar İstinaf’tan sonra Yargıtay’da temyiz edilemiyordu. İstinaf onayınca, Yargıtay temyiz müracaatımı, tehdit suçu olmadığı için reddetti ve cezam kesinleşti. Yani İstinaf’ın “tehdit eşittir fiili saldırı” hükmüne karşı, Yargıtay “fiili saldırı tehdit kapsamına girmez” gerekçesi ile davama bakmadı. Tam bir komediydi. Ben bu cezayı bi’lfiil yattım.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
“Bir gazete makalesi ile fiili saldırı nasıl mümkün olabilir?” diye soran Türköne, şu ifadeleri kullandı:”Benimki için, Mahkemede savunmamda söylediğim üzere şöyle bir senaryo mümkün: Makaleyi yazıyorsunuz, basılıyor, makasla kesiyorsunuz ve kağıttan uçak yapıyorsunuz ve Cumhurbaşkanının bulunduğu bir yerde fırlatıyorsunuz ve gidip gözüne değiyor. Başka türlü bir gazete makalesi nasıl fiili saldırı aracı olabilir? Fatih Altaylı’nın videodaki sözleriyle ilgili benzer bir senaryo üretmek aklıma gelmiyor. Kanunun hiç bir yerinde ve gerekçesinde, (başıma geldiği için araştırdım) hukuk devletlerinin hiç birinde bir yazı veya söz fiili saldırı olarak kabul edilmiyor.
Benim davam Anayasa Mahkemesi’nde tam sekiz yıldır karar gününü bekliyor. Bu davadan tam üç yıl sonra yaptığım bir başvuru hak ihlali ile sonuçlandı; ama bu dava karara bağlanmadı. Basit, açık ve kolay deruhte edilecek bir dava. “Kanunsuz suç olmaz” ilkesine göre karar verecekler. Bir yazı ile fiili saldırı olur mu olmaz mı? Ceza kanununda böyle bir suç yer almıyor. Mesele bu kadar basit. İnanın bir mizah konusu değil; basit bir akıl yürütme ve muhakeme ile sonuca ulaşmak mümkün.
Şayet AYM benim davamı karara bağlamış olsaydı, Fatih Altaylı’nın tutuklanmasını engelleyen sağlam bir gerekçe olacaktı. Fatih Altaylı’ya geçmiş olsun.”