Francis Ford Coppola’nın yönettiği ve Mario Puzo’nun aynı adlı romanından uyarlanan Baba (The Godfather, 1972), 50 yılı aşkın bir süre sonra Türkiye’de ikinci kez sinema salonlarında gösterime giriyor. Amerikan sinema tarihinin en büyük başyapıtlarından, hatta tüm zamanların en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilen film, 20. yüzyılın hem kültürel hem sinemasal hafızasında hâlâ özel bir yere sahip.
Sicilyalı Don Corleone ailesi üzerinden bir mafya imparatorluğunun Amerika’daki yükselişini ve dönüşümünü anlatan film, sadece bir suç hikâyesi değil; aynı zamanda göçmenlik, aile sadakati, güç ilişkileri ve adalet kavramı üzerine derin bir anlatı da sunuyor. Al Pacino’nun genç Michael Corleone rolünde öne çıktığı filmde, Marlon Brando’nun unutulmaz Don Vito performansını bilenler, filmi bir kere de sinema perdesinde izlemek isteyecektir.
Baba (The Godfather) filmi setinde, (soldan) Al Pacino, Abe Vigoda ve James Caan Sonny bir sahnede.
Toplamda 11 dalda aday gösterildiği 45. Akademi Ödüllerine damga vuran Baba, En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu (Marlon Brando) ve En İyi Uyarlama Senaryo (Francis Ford Coppola, Mario Puzo) dahil olmak üzere üç Oscar kazandı. Üstelik sadece eleştirmenlerin değil, izleyicilerin gözünde de “gelmiş geçmiş en iyi filmler” arasında yerini aldı.
Oyuncuları, müzikleri, ödülleri bir yana Baba filminden izleyicinin aklında en çok kalan şey belki de Don Corleone’nin o meşhur repliği oldu: “Ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım.” Yıllar sonra tekrar vizyona giren bu kült film hem bir nostalji fırsatı sunuyor hem de bu sinema başyapıtını ilk kez beyazperdede izlemek isteyen yeni kuşaklara reddedemeyecekleri bir teklif yapıyor.
Bu hafta sinema salonlarında birbirinden farklı türlerde 9’u yeni toplam 11 film izleyiciyle buluşuyor. Gerilimden animasyona, komediden biyografik dramaya kadar geniş bir yelpazede yer alan yapımlar arasında Francis Ford Coppola’nın yönettiği Baba dışında bu hafta Sam Raimi’nin yönettiği 2002 yapımı Örümcek Adam (Spider-Man) filmi de yer alıyor. İşte haftanın diğer filmleri…
Yönetmenliğini Sam Raimi’nin üstlendiği Örümcek Adam (Spider-Man) 23 yıl sonra yeniden beyazperdede. Tobey Maguire, Kirsten Dunst ve Willem Dafoe gibi isimlerin rol aldığı film, sıradan bir genç olan Peter Parker’ın bir örümcek tarafından ısırıldıktan sonra özel güçler kazanmasını anlatıyor.
Pablo Aguero’nun yönettiği ve Louis Garrel, Diane Kruger, Vincent Cassel, Benoit Magimel, Yseult, Gabin Malherbe, Blanche Redouloux ile Noah Touzelet Fernandez’in oynadığı Saint-Ex, Dünyaca ünlü Küçük Prens kitabının yazarı Fransız pilot Antoine de Saint-Exupéry’nin hayatından bir kesit sunuyor. Saint-Exupéry, Arjantin’deki Aeropostale’de pilottur. Yakın arkadaşı ve Aeropostale’nin en iyi pilotu Henri Guillaumet, And Dağları’nın üzerinden daha kısa bir uçuş rotası ararken uçağı düşer. Bu durum üzerine Saint-Ex, onu aramaya karar verir. Bu süreçte ona Guillaumet’nin eşi Noelle destek olur. Bu çok umutsuz görünen arayış, ikiliyi kendilerini aşmaya zorlar.
Robert Michael Ryan’ın yönettiği Popeye: The Slayer Man adlı filmde Jason Robert Stephens, Angela Relucio, Sarah Nicklin ve Elena Juliano rol alıyor. Eski bir şehir efsanesini araştırmak için terk edilmiş bir konserve fabrikasına giren bir grup genç, “Denizci Adam”ın hâlâ orada yaşadığına dair söylentinin izini sürerken kendilerini korkunç bir kâbusun içinde bulur.
Cinzia Angelini ile David Feiss’in yönettiği Kaçak Fil adlı filmde Jason Sudeikis, Lilly Singh, Rainn Wilson ve Hannah Gadsby rol alıyor. Bir ödül avcısı, kaçak bir fil olan Turşu’nun izini sürerken, bu beklenmedik macera ikisi arasında alışılmadık bir dostluğun doğmasına neden olur.
Ulaş Çobancı’nın yönettiği Evli Mutlu Çocuklu adlı filmde Gizem Karaca, Furkan Palalı, Gaye Gürsel ve Bülent Çolak rol alıyor. Filmin konusu şöyle: Ceylan, evleneceği erkek tarafından nikâh masasında terk edilmiştir. Arkadaşları depresyona giren Ceylan’ı, bu durumdan kurtarmak için ona sevgili bulma arayışına girerler. Ceylan’ı sürekli olarak yeni adaylarla tanıştırırlar fakat uyum sağlanmaz. Tüm umutlar kesilmişken karşısına eşi vefat etmiş ve bir kızı olan Ender çıkar. Aralarındaki çekim giderek artar. İkisi de farkında olmadan bu çekim ve gerilime kapılarak birbirlerine aşık olurlar.
Michael Johnson’ın yönettiği haftanın bir diğer animasyon filmi Diş Perisi Masalı‘nda asi ruhlu bir diş perisi Van’ın başından geçenler anlatılıyor. Van, kendini sınırlandıran dünyanın ötesindeki hayatı keşfetmeyi hayal etmektedir. Dünyanın en sevimli trolü Rupee ve bilim konusunda yetenekli, cesur bir Goblin kızı olan Gemma ile karşılaştığında, üç minik kahraman, ayrı krallıklarını birleştirmek için süper bir maceraya atılır. Ancak bunu yaparken, kötü niyetli örümceklerin tehditlerinden kaçmak zorundadırlar.
Yönetmenliğini Selçuk Aydemir’in yaptığı Efendiler: Ofansif Mizah, üç stand-up komedyeninin başından geçenleri konu alıyor. 3 komedyen arkadaş bir film seçmesine katılmak için Malta adasına çağırılır. Gittiklerinde dünyayı yöneten büyük ailelerin onları çağırdığını anlarlar. Ofansif espri yaptıkları için bir cezanın içinde mi yoksa gerçekten bir oyuncu seçmesinde mi olduklarını anlayamazlar ancak yapılan testlerin komedyenleri korkutma dozajı artarken artık hiç de özgür olmadıklarının farkına varırlar. Filmde Ali Rıza Tanyeli, Can Sipahi, Eren Pekgöz ve Ufuk Özkan rol alıyor.
Özgür Sarı’nın yönettiği Amigdala: Bir Psikopatın Anatomisi adlı filmde Veli Cenan Çamyurdu, Duru Dilek Ekici, Tolga Ali Çoban ve Hande Nazlı Nacar rol alıyor. İyi biri olan Veli yaşlı annesi ve karısıyla beraber kıt kanaat yaşamaktadır. Balık tutmaya gittiği bir gün karşısına bir adam çıkar. Adam parasını kaybettiğini söyleyerek yardım ister. Veli cebindeki az paradan bir kısmını verir fakat adam Veli’yi soymaya çalışınca aralarında kavga çıkar. Bu kavga sırasında Veli kafasına ağır darbeler alır ve komaya girer. Uyandığında o eski iyi adam yerine acımasız bir cani gelmiştir.
Hamdi Alkan’ın yönettiği ve Timur Acar, Aslıhan Güner, Orhan Uslu ve İlker Aksum’un oynadığı Sonradan Gurme, Gaziantep’e define aramak için gelen üç arkadaşın maceralarını anlatıyor. Üç kafadar arkadaş, tarihi değeri olan bir sarımsak döveceğini bulmak amacıyla Gaziantep’e gelir. Tarık, bir polis olan Rüya ile tanışır. Aralarındaki ilişki zamanla aşka dönüşür. Ancak Tarık, define arama hedefinden vazgeçmez. Tarık, Rüya’nın babasına ait handa gündüz işleteceği bir restoran açar. Geceleri ise define peşindeki yolculuğunu gizlice sürdürür. Rüya, Tarık’ın gerçek niyetlerini öğrendiğinde büyük bir hayal kırıklığı yaşar.
Özlem Yiğit’in yönettiği Cinn-i Zifir adlı filmde Özkan Güneş, Tuba Erdem, Sinan Uysal ve Taha Koşmaz rol alıyor. 1970’lerde bir iblis çıkarma ayinini fotoğraflayan bir adamın bedenine giren kötü ruh, yıllar sonra eski bir fotoğraf makinesi aracılığıyla tekrar ortaya çıkar ve ölümcül olaylar silsilesi başlar.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
