İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik başlatılan soruşturma kapsamına tutuklanan İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu için çarşamba akşamları İstanbul’da düzenlenen buluşmaların 4’üncüsü Beyazıt Beydanı’nda yapıldı.
“Millet iradesine sahip çıkıyor” sloganıyla ilk adresi Şişli, ikincisi Beylikdüzü ve üçüncüsü Başakşehir’de olan buluşmalardan sonra CHP’liler “Diplomanı da al gel” sloganıyla Beyazıt Meydanı’ndan bir araya geldi.
On binlerce kişi İmamoğlu’na özgürlük istedi. (Fotoğraf: Yasin Akgül / AFP)
Bugün İstanbul’un tarihi Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirilen buluşmada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasından önce, öğrenci grupları ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de söz aldı.
İstanbul’un tarihi meydanlarından Beyazıt’taki mitingde konuşmaların yanı sıra “karartma” dikkat çekti. Beyazıt Meydanı’ndaki sokak aydınlatmasının yetersiz kalması nedeniyle, CHP’nin miting için kullanmak istediği projektörlerin de polis engeliyle karşılaştığı ortaya çıktı. Meydana vatandaşların getirdiği ışıldakların da alınmadığı bildirildi.
İstanbul’daki mitinge Dilek İmamoğlu da katıldı.
Buluşmada Özgür Çelik, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun mesajını okudu. İmamoğlu mesajında Beyazıt’taki buluşmanın önemine dikkat çekerek “Bu ülkeye adalet gelecek, bu ülkeye özgürlük gelecek, bu ülkeye eşitlik gelecek” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, siyasi iktidarın, milletin iradesini hiçe sayarak hukuksuz adımlar attığını ve seçimle kazanamadığına inandıkları rakiplerini hedef aldıklarını belirtti.
İmamoğlu, “Devletin verdiği belgeler, siyasi ikbal uğruna geçersiz sayılabilirken, paramız pul oldu” dedi.
Konuşmasına İstanbul Üniversitesi’nin mezunları arasında yer alan Ekrem İmamoğlu’na yapılan haksız tutuklamaya vurgu yapan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ‘diploma’ göndermesi yaptı.
“Diplomasız Erdoğan” diyen Özel, “200 bin genç, diplomanı sorguluyor. Sayın Erdoğan, diploma öyle sorgulanmaz, böyle sorgulanır” ifadelerini kullandı.
Özel, *Beyazıt mitinginin alanı 40 bin metrekare ancak Ekrem İmamoğlu için 160 bin kişi geldi. Bugün bu coşkuyu gölgelemek isteyen birileri, bu meydanı aydınlatmamıza izin vermemek için her şeyi yaptı. 200 bin genç toplanmış senin diplomanı sorguluyor. Diplomasız Erdoğan! Sayın Erdoğan, diploma öyle sorgulanmaz, böyle sorgulanır.” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
*Bu mücadeleden korkanlar ürkenler. Muhalefet evinde dönsün isteyenler asla teslim olmayacağımızı görünce bize bir mektup yazdılar. Mektubu da bir evlat katiliyle yolladılar. Kafamızı bozarsanız, direnmeye devam ederseniz bak ben ne yapıyorum, evladına acımamış bir katili yanına kadar yolluyorum, aklını başına topla diyor. İşte o mektuba bir cevap vermek icap ediyordu. Yazanlara cevabım Beyazıt Meydanı’dır.
19 Mart darbesine giriştiklerinde, ne olacaksa bu akşam olacak dediğimizde ve darbenin hedefinde olan kayyım atamanın peşinde olanların hedefinde olan, Saraçhane’nin önüne tüm İstanbul’u davet ettiğimizde onlar, bir araya gelmeyi, toplanmayı, yürümeyi yasakladılar.
Onlar vapurları iskelelere bağladılar, metroları kapattılar, tarihi yarım adaya gelen bütün köprüleri kaldırdılar. Otobüsleri 10 kilometre sokmadılar. Ve şunu biliyorduk, bir şey olacaksa bu akşam olacak. İşte o gün bu meydanda olanlar oldu.
Darülfünun, İstanbul Üniversitesi önündeki barikatları yıkarak Saraçhane’ye geldi, Saraçhane’yi kurtardı. Onların cesaretinin ve bu yüce çatının kim kötülüklere, kim hatalara alet ederse etsin, hangi beceriksiz eller, bu kadim kurumun geleneğini kirletmeye çalışırsa çalışsın, İstanbul Üniversitesi başkadır, işte buradadır.
Bir gün Ankara’dan İstanbul’a atanan buraya gelen ve eski görevi bir siyasi görev olan birisi tarafından o operasyonlar başlatılınca sordular nedir bu diye… Dedim ki bu yapılanları belediye başkanlarımızı alıp da içeriye tıkmaları, bu kayyum atamaları, bu İstanbul’un iradesine saldırmayı bize savaş ilanı kabul ediyorum. Çünkü biz barışçıyız ama uysallığımıza, iyi niyetimize, yüreğimizin temizliğine, aklımızın iyiliğine güvenip de kimse ama kimse bizi ezmeye kalkmasın.”