Mahfi Eğilmez’den faizden şikâyet eden iş dünyasına tepki: Zamanında irrasyonel politikaları alkışladınız

İş dünyasından gelen “bu faizlerle üretim yapmak mümkün değil” yönündeki açıklamaların geçmişle çeliştiğini belirten Eğilmez, “Şimdi faizler yükselince kıyameti koparanların çoğu o zaman bu irrasyonel faiz indirimini alkışlıyor, enflasyonun çok altında oranlarla kullandıkları kredilerle iş yapıyorlardı” dedi.

  • ü
  • 22 Nisan 2025
  • ü
  • Ekonomi

Ekonomist Mahfi Eğilmez, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artışı kararının ardından iş dünyasından yükselen tepkilere dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Eğilmez, faizlerin yüksekliğinden şikâyet eden çevrelerin, geçmişte düşük faiz politikasını desteklediklerini hatırlatarak, ekonomik gerçeklere uygun olmayan taleplerin tutarsız olduğunu ifade etti.

İŞ DÜNYASINA ELEŞTİRİ: O ZAMAN ALKIŞLIYORDUNUZ!

İş dünyasından gelen “bu faizlerle üretim yapmak mümkün değil” yönündeki açıklamaların geçmişle çeliştiğini belirten Eğilmez, “Şimdi faizler yükselince kıyameti koparanların çoğu o zaman bu irrasyonel faiz indirimini alkışlıyor, enflasyonun çok altında oranlarla kullandıkları kredilerle iş yapıyorlardı” dedi.

İKİ ŞİKÂYET AYNI ANDA HAKLI OLAMAZ

Yüksek faizden şikâyet edenlerin aynı zamanda TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını iddia ettiğine dikkat çeken Eğilmez, bu tutarsızlığı şöyle değerlendirdi:

“Gerçek enflasyon TÜİK’in açıkladığı oranın en az yüzde elli üzerindeyse, yani yüzde 75 civarındaysa, o zaman yüzde 75’e kadar olan kredi faizi düşük oranlı faiz demektir. Eğer faiz oranı yüksekse o zaman enflasyon TÜİK’in açıkladığı gibi yüzde 38,1 demektir. Bu iki şikâyet aynı anda haklı olamaz.”

Eğilmez, geçmişte uygulanan düşük faiz politikasının kısa vadede bazı kesimlere kazanç sağlarken uzun vadede ekonomiye ağır bir fatura çıkardığını belirtti. O dönemde düşük faizle kredi kullananların döviz alarak tasarruflarını sisteme değil, bireysel kazanca yönlendirdiklerini hatırlattı.

KUR KORUMALI MEVDUAT FACİASI

Kurun mevcut seviyesinin de geçmişteki yanlış politikaların sonucu olduğunu vurgulayan Eğilmez, Eylül 2021’de başlayan “faiz sebep, enflasyon sonuç” yaklaşımının döviz talebini artırdığını, bunun da kur korumalı mevduat (KKM) sistemine yol açtığını belirtti. Bu adımın ekonomide ciddi dengesizliklere neden olduğunu ifade etti:

“Bugünkü tuhaf kur düzeyi, 2021 Eylülünde faiz sebep enflasyon sonuç yaklaşımıyla başlayan negatif reel faiz uygulamasının sonucudur.”

Eğilmez’e göre, bu süreçte uygulanan yapay önlemlerle TL’ye yöneliş sağlansa da kurun sabit kalması ihracatçıyı olumsuz etkiledi. Euro/TL kurunun son dönemde yükselmesini olumlu bulan Eğilmez, Türkiye’nin ihracatının ve turizm gelirlerinin büyük bölümünün Euro cinsinden olduğunu hatırlattı. Diğer yandan dış borcun büyük bölümünün dolar üzerinden olması nedeniyle USD/TL kurunun stabil seyretmesinin önemine de değindi.

FAİZDEN VE KURDAN SADECE İLKELİ DURANLAR ŞİKÂYET EDEBİLİR

Mahfi Eğilmez, geçmişte düşük faiz ve KKM uygulamalarına karşı çıkanların, bugün kur ve faiz düzeyine yönelik eleştiri yapma hakkına sahip olduğunu vurguladı:

“Bugün faizlerin yüksekliğinden şikâyet etme hakkı olanlar yalnızca o gün faiz indirimlerinin yanlış olduğunu öne sürmüş olanlardır.”

GERÇEKLER KABUL EDİLMEDEN ÇÖZÜM OLMAZ

Yazısının sonunda, sağlıklı ekonomik kararların alınabilmesi için önce doğru verilerin kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Eğilmez, şu ifadeleri kullandı:

“Herhangi bir işyerini, bir sistemi, bir ekonomiyi doğru yönetebilmenin birinci kuralı gerçekleri kabul etmektir. Eğer gerçekleri kabul etmiyorsanız alacağınız önlemler hayal âlemine hitap edeceği için çözüm getiremez. Enflasyon yüzde 75 ise bunu kabul edip ona göre önlem almak gerekir. Enflasyon yüzde 75 iken onu yüzde 40 gibi gösterince faizin yüzde 70’e çıkması halinde iş dünyası isyan eder ve sanki haklı gibi görünür.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com