Saray danışmanları içinde son dönemde ön plana çıkan isim Mehmet Uçum.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum sosyal medya hesabında yayınladığı yazısındaki tehditler dikkat çekti.
Mehmet Uçum sosyal medya hesabında, “Hukukun Katliamına Devlet De Millet De Seyirci Kalmaz!” başlıklı yazı kaleme alarak CHP’yi tehdit etti.
“Hukuku katletmeye çalışanlara Devlet ve Millet asla geçit vermez. İki kez Gazi olmuş Meclisimiz bu oyunlara gelmez” diyen Mehmet Uçum’un şu sözleri dikkat çekti:
“Şu ya da bu şekilde Türkiye’den yana görünüp idareyi ve yargıyı hedef göstererek ajan-provokatörlük yapanları da Devlet affetmez, önce kaydeder sonra gereğini yapar.”
İşte Mehmet Uçum’un CHP’yi hedef alan yazısı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetimlerinde hukuk yoluyla demokrasiyi geliştirmek dedik, gereğini 16 Nisan öncesinde, 16 Nisanda ve sonrasında yaptık ve reform iradesi devam ediyor.
Demokrasi hukukunu inşa etmek ve geliştirmek dedik, Cumhurbaşkanı Erdoğan Liderliğinde bu hamleleri yapıyoruz, daha da kapsamlısı yapılacak.
Terörsüz Türkiye’ye ilişkin Sayın Bahçeli’nin öncülüğünde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Devlet İnisiyatifini hayata geçirdik. Terörsüz Türkiye hedefi tamamlandığında çok güçlü bir demokrasi hukuku reformu yapılacağını ilan ettik, bu ilerlemenin sağlanacağı görülüyor.
Ama onlar hukuk tanımazlığı muhalefet sayıyorlar. Yolsuzluğu, usulsüzlüğü, hukuksuzluğu siyaset olarak uyguluyorlar. Yeni nesil emperyalist proje olan gayri meşru eylemlerle demokrasi hukukunu tahrip etmeye çalışıyorlar. Yolsuzluğun ve her türlü hukuk dışılığın aktörünü, dış misyonların işbirlikçisini siyasal tarihin en büyük liderlerinden biri Cumhurbaşkanı Erdoğan’la karşılaştırıyorlar. Sonra o şahsı istismar ederek kendilerine alan açmaya çalışıyorlar.
Türkiye’yi küresel emperyalizmin odak gücü olan ülkelere şikayet ediyorlar, mandacı siyaset konusunda arsızlıkta sınır tanımıyorlar. Bu hukuk devleti ve halk düşmanı yaklaşımlarla övünüyorlar.
Şimdide hukuku katletmeye çalışıyorlar. Meclisin hukukuna ve Anayasaya karşı korsan gösteri yapıyorlar.
Bizim sistemizde ve Anayasa’da kesinleşmiş mahkumiyet kararının okunmasıyla milletvekilliğinin düşme usulü var. Tersi yok. Yani AYM kararı okunarak milletvekilliği ihya edilemez, milletvekilliği iade edilemez. Böyle bir hüküm yok, böyle bir kural yok, böyle bir usul yok. Kaldı ki okunan karar da “karar verilmediğine yer olmadığı” kararıdır yani ortada bir karar da yok.
Kesinleşmiş mahkumiyetle milletvekilliği düşen bir kişinin milletvekilliği ancak kesin kararın, yargılamanın iadesiyle ortadan kaldırılması ve bu durumun TBMM’ye bildirilmesiyle olur. Bunu da sadece karar veren mahkeme yapabilir. Ortada böyle bir durum var mı, o da yok.
Hukuku katletmeye çalışanlara Devlet ve Millet asla geçit vermez. İki kez Gazi olmuş Meclisimiz bu oyunlara gelmez.
Şu ya da bu şekilde Türkiye’den yana görünüp idareyi ve yargıyı hedef göstererek ajan-provokatörlük yapanları da Devlet affetmez, önce kaydeder sonra gereğini yapar.”
TBMM Genel Kurulu’nda Gezi davasından hüküm giyen Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) milletvekilliğinin düşürülmesi işleminin yok hükmünde olduğu kararı okundu.
Oturumu yöneten CHP’li TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca kararı okuttuktan sonra Genel Kurulu kapattı.
AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, işleme itiraz etti. Usta, AYM kararının okunmasının “yok hükmünde” olduğunu savundu.