CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Darbe bu süreç için bastırıldı ama darbecilerin niyeti değişmedi. Fırsatını bulurlarsa yeniden buna kalkışacaklardır” dedi.
CHP lideri, Birgün Gazetesi’nden Semra Kardeşoğlu’nun sorularını yanıtladı. Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve 19 Mart’tan itibaren başlayan protestoları ve devamındaki süreci değerlendirdi.
Özel, “Darbe bu süreç için bastırıldı ama darbecilerin niyeti değişmedi. Fırsatını bulurlarsa yeniden buna kalkışacaklardır. Onlara yeni fırsat vermeyecek olan darbeyi püskürten iradenin dimdik ayakta durması ve bunun sürekli hale getirilmesi gerekir” dedi.
Birinci hedef sandığa kavuşmak diyen Özel, “Dünyanın en büyük metropolüne kayyum atamaya kalkmak, en önemli rakibini tutuklatmak büyük bir gözü dönmüşlükten başka bir şey değil. Bir yıl önceki sandığı ve orada ortaya çıkmış halk iradesini ortadan kaldırmaya çalışan zihniyet, gelecekte kazanamayacağını düşündüğü sandığı da ortadan kaldırmayı göze alır. Onun için birinci hedef sandığı bu gözü dönmüşlüğün elinden kurtarmak ve bir seçim yapabilmek. Tekrar etmek gerekirse, ‘otokrasi mi demokrasi mi’ kararını vermek” diye konuştu.
Muhalefete birlik çağrısı yapan Özel, şunları söyledi: “Hiç kuşkusuz vaadimiz güçlü bir parlamento ve demokrasi. Buna kavuşmak için çok büyük bir ittifak kurmalıyız. Bu ittifakın içinde muhalefetteki demokrasi isteyen bütün kesimler olmalı. Çünkü Zafer Partisi ile DEM Partisi’nin aynı zeminde buluşmasının imkanı demokrasiyi korumak olabilir. Açık söylemek gerekirse Tayyip Erdoğan amacına ulaşırsa ortada ne DEM ne Zafer ne CHP ne de İYİ Parti kalır, hatta AK Parti ile MHP’deki siyasetçilerin de bir önemi kalmayacak. Çünkü demokratik siyaset ortadan kalkınca hiçbir şey kalmayacak.”
Bahçeli’nin açıklamalarına da değinen Özel, Bahçeli’ye şu yanıtı verdi: “Biz Bahçeli’yi demokratik zemine davet ediyoruz. Biz kendi önümüze tuttuğumuz ışıkla yürüyeceğiz. Burada en önde de gençler yürüyor, bütün demokratlar yürüyor. Bahçeli tutulan bu ışığa katkı sağlayacaksa buyursun gelsin. Hiç kuşku yok ki ışığını bizim önümüze doğru tutabilir ama onun tuttuğu ve istikamet verdiği ışıktan yürümeyeceğiz. Bu kadar kötülük yapmış birisi ‘Gelin buradan yürüyün’ dese inanmam mümkün olmaz. Bizi şeytanlaştırdığı, terörle bitiştirdiği yerden sonra gelin buradan yürüyün, vallahi ben oradan yürüme niyetinde değilim.”