TRT VE TARİHSEL GELİŞİMİ – Devletin Sesi miydi, Halkın Kulağı mı?

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, yalnızca bir yayın kuruluşu değil; aynı zamanda Türkiye’nin modernleşme serüveninin, ideolojik dönüşümlerinin ve kültürel hafızasının aynasıdır. TRT, kimi zaman tek kanaldı, kimi zaman çok sesli görünse de tek perdeden konuşandı. Onun tarihi, Türkiye’nin tarihiyle iç içedir.


TRT NEDİR?

TRT (Türkiye Radyo Televizyon Kurumu), 1964 yılında kurulan, Türkiye’nin ilk ve uzun yıllar boyunca tek resmi yayın kuruluşudur.
1960 darbesinden sonra devletin medya üzerindeki kontrolünü kurumsallaştırmak için kuruldu.
Yasa gereği “tarafsız” olması beklenirken, uzun süreli tek parti anlayışlarının ve resmî ideolojinin taşıyıcısı olarak görüldü.

Bugün hâlen faaliyet gösteren TRT; televizyon, radyo ve dijital platformlarda onlarca kanalı ve servisiyle varlığını sürdürüyor.


TRT’NİN TARİHİNE KRONOLOJİK BAKIŞ

1927 – Ankara Radyosu yayına başladı (henüz TRT yok)

1964 – TRT’nin resmî kuruluşu

Yayıncılıkta devlet tekeli başladı. “Kamusal yayıncılık” anlayışı ön planda tutuldu.

1968 – İlk televizyon yayını (Ankara stüdyolarından, haftada birkaç saat)

1971 – Televizyon yayını düzenli hâle geldi

1974 – Renkli yayın denemeleri

1984 – TRT 2 kuruldu

Kültür, sanat ve belgesel yayınlarına ağırlık verildi

1990 – TRT 3 (spor ağırlıklı), TRT GAP (bölgesel kalkınma amaçlı)

1990’lar – Özel televizyonlar ortaya çıkınca TRT’nin tekel dönemi sona erdi

2000’ler – TRT’nin dijitalleşme, çok kanallı hale gelme süreci hız kazandı

2009 – TRT Kürdi yayına başladı

2010 – TRT Haber, TRT Müzik, TRT Belgesel gibi tematik kanallar kuruldu

2020 sonrası – TRT Arabi, TRT World, TRT Spor Yıldız gibi uluslararası ve bölgesel yayınlar arttı


TRT’NİN ROLLERİ VE ELEŞTİRİLERİ

KATKILARI:

✅ Türkiye’nin ilk eğitim, kültür ve bilim içeriklerini üretmek

✅ Dil ve edebiyat alanında arşiv değeri taşıyan programlar sunmak

✅ Kırsal alanlara bilgi ve haber ulaştırmak

✅ Kültürel modernleşmenin bir aracı olmak

ELEŞTİRİLER:

✅ Tek sesli yayıncılık ve ideolojik öznellik

✅ Muhalefete yeterince yer vermemek

✅ Seçim dönemlerinde orantısız yayın süreleri

✅ Devletin değil, iktidarın sesi olmakla suçlanmak


TRT Tekel Dönemi ve Özel Kanallar Öncesi Televizyon

1964’ten 1990’ların başına kadar TRT, Türkiye’deki tek televizyon ve radyo yayıncısıydı. Bu dönemde:

✅ Yayın saatleri sınırlıydı (ilk yıllarda sadece birkaç saat)

✅ İçerikler çoğunlukla devlet merkezliydi: haberler, eğitici programlar, kültür-sanat

✅ TV sahibi olmak lüks sayıldığından, toplu televizyon izleme kültürü gelişti (mahalle kahveleri, köy odaları)

Bu dönemin karakteristikleri:

✅ “Ajans başladı” ifadesi, günün politik ağırlığını simgelerdi

✅ Eğlence sınırlıydı; “Yayın bitti” yazısı, ekranla birlikte hayatın da durduğunu düşündürürdü

✅ TRT, kültürel birleştirici işlev görse de, aynı zamanda tek merkezli bir algı üreticisi oldu

1980’lerin sonuna doğru teknoloji ve toplumsal taleplerin artışıyla birlikte bu yapı çözülmeye başladı.

1990’da özel kanalların devreye girmesiyle TRT’nin yayın tekel dönemi sona erdi. Bu dönemin öncüsü, Almanya üzerinden yayın yapan ve resmî adıyla Magic Box Star 1 olan özel kanaldı. Ahmet Özal ve Cem Uzan tarafından kurulan kanal, hem teknik altyapısıyla hem de içerik yapısıyla Türkiye’de televizyonculuğun çehresini kökten değiştirdi.


TRT ve Siyasi Yayın Dengesi

TRT, kuruluş yasasında “tarafsızlık” ilkesiyle tanımlansa da, fiilen bu denge çoğu zaman sağlanamamıştır.

Özellikle seçim dönemlerinde:

✅ İktidar partilerine daha fazla ekran süresi ayrıldığı

✅ Muhalefetin ya hiç yer bulamadığı ya da karalayıcı çerçevede gösterildiği

✅ Canlı yayınların sıralamasının ve süresinin bilinçli biçimde düzenlendiği sıkça eleştirilmiştir

RTÜK raporları, bu dengesizliklerin belgelendiği önemli kaynaklardandır.

Eleştiriler genellikle şu noktada birleşir:

✅ TRT, devletin değil; iktidarın yayın organı gibi davranıyor.

✅ Kamunun vergisiyle finanse edilen bir kurum, tüm halkın sesi olmak zorunda.


TRT ve Medya İdeolojisi

TRT, bir medya kuruluşu olmanın ötesinde, devlet ideolojisinin yeniden üretildiği bir platform olarak değerlendirilmiştir.

Bu ideolojik çerçeve şunları içerir:

✅ Ulusal birlik, vatanseverlik, resmi tarih anlatısı

✅ “Makbul vatandaş” tipi: saygılı, çalışkan, aile merkezli birey

✅ Modernleşme ve batılılaşma süreçlerinin idealize edilmesi

✅ Alternatif görüşlerin ya dışlanması ya da nötralize edilmesi

Yıllar içinde TRT’nin içerikleri, farklı iktidar dönemlerinde farklı tonlar alsa da; merkezi söylem üretme rolü hep sürdü.

Bu yönüyle TRT:

✅ Hem bir modernleşme aygıtı,

✅ Hem de bir iktidar vitrini olarak işlev gördü.


“Kurumu Yönetenler – TRT Genel Müdürleri Kronolojisi

TRT’nin tarihine damga vuran kişilerden bazıları, siyasetle yakın ilişkileri, yayın politikaları ya da kurumsal reformları ile hatırlanır. İşte TRT Genel Müdürlüğü yapmış bazı önemli isimler (tarih sırasına göre):

Adnan Öztrak (1964–1966): TRT’nin kurucu genel müdürüdür. Kurumsal yapılanma sürecini yönetti.
Tuncay Mataracı (1966–1969): İletişimci ve bürokrat kimliğiyle kısa dönem görev yaptı.
Mahmut Tali Öngören (1970–1971): Kültür yayıncılığını ön plana çıkardı. 1971 muhtırası sonrası görevden alındı.
İsmail Cem (1974–1975): TRT’yi modern, çağdaş ve çok sesli bir yayıncılığa taşıma çabasıyla öne çıktı. Sanatsal özgürlük ve nitelikli yapımların önü açıldı.
Macit Akman (1971–1974 / 1975–1978): Farklı dönemlerde görev aldı. Yayın politikaları zaman zaman tartışma konusu oldu.
Ali Baransel (1980–1983): 12 Eylül askeri darbesi sonrası TRT’nin yeniden yapılanmasında aktif rol aldı.
Cem Duna (1989–1991): Avrupa yayıncılığına entegrasyon, uluslararası iş birlikleri, kültürel diplomasi odaklıydı.
Yücel Yener (2001–2004): Dijitalleşme ön adımlarının atıldığı dönem. Haber yayıncılığı yeniden yapılandırıldı.
İbrahim Şahin (2005–2007): TRT Türk, TRT Avaz gibi tematik ve çok dilli kanalların altyapısını kurdu.
İbrahim Eren (2017–2021): TRT World’ün gelişimi, dijital medya yatırımları ve TRT’nin küresel açılım vizyonu bu döneme aittir.
Mehmet Zahid Sobacı (2021– ): Hâlihazırda görevde olan genel müdür. TRT’nin kültürel, dijital ve bölgesel politikaları üzerinde çalışıyor.

Bu isimlerin her biri, yalnızca teknik değil; kültürel ve politik izler de bıraktı.


POPÜLER KÜLTÜRDE TRT

Diziler ve Programlar:

Bizimkiler, Yeditepe İstanbul, Süper Baba – Aile ve mahalle kültürünü ekrana taşıyan nostaljik diziler

Bir Başkadır (Netflix) – TRT estetiğine ve kültürel kodlara göndermeler

Eğrisi Doğrusu, Açık Oturum, 32. Gün – 80’ler ve 90’ların siyasi tartışma programları

Belgesel ve Eğitim Alanı:

TRT Belgesel – Yerel yaşamlar, doğa ve tarih temalı yapımlar

TRT Okul – Üniversiteye hazırlık ve eğitsel yayınlar

TRT Çocuk – Pedagojik içeriklerle ön plana çıkan dijital kanal

Müzik ve Arşiv:

Radyo 1, Radyo 3 – Klasik müzik ve kültürel yayıncılığın taşıyıcısı

TRT Türk Sanat Müziği ve Halk Müziği repertuarları – Anadolu seslerinin belgelenmiş hâli


GENEL DEĞERLENDİRME

TRT, sadece bir kurum değil; bir dönemin sesi, başka bir dönemin sessizliğidir. Modernleşme ile muhafazakârlık arasında, halk ile devlet arasında salınan bir platformdur. Gücü, hem arşivinde hem de kendi kendisini yeniden üretme yeteneğinde saklıdır.

Bugün bir TRT yayını izlediğinizde, sadece programı değil; Türkiye’nin değişen hafızasını da izlersiniz.


VELEV’DEN İLGİLİ MADDELER

Bu madde ilginizi çektiyse aşağıdaki maddelere de göz atabilirsiniz:

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com