Bir yumruk, bir patlama, bir suskunluk. Şiddet sadece fiziksel midir? Yoksa kelimelerle, bakışlarla, yasalarla ve hatta susarak da şiddet üretilebilir mi? Şiddet, yalnızca bireyler arası bir eylem değil; sistemlerin, dillerin ve ideolojilerin içinden de doğabilir.
Şiddet, en genel anlamıyla bir kişiye, gruba veya yapıya yönelen zarar verme niyeti taşıyan eylem ya da durumdur.
Ancak yalnızca fiziki saldırı değildir.
✅ Sözle
✅ Yasayla
✅ Medyayla
✅ Sessizlikle
… hatta görmezden gelerek de uygulanabilir.
Doğrudan Şiddet: Fiziksel veya psikolojik zarar (dövme, hakaret, tehdit)
Yapısal Şiddet: Kurumsal ya da sistematik eşitsizlikler (yoksulluk, adaletsizlik, eğitim erişimi)
Kültürel Şiddet: Şiddetin haklı ve normal gösterilmesi (ırkçılık, cinsiyetçilik, milliyetçilik)
“Birini dövmek şiddettir. Ama ona hiç eğitim hakkı tanımamak da öyle.”
Felsefeci Walter Benjamin, şiddeti ikiye ayırır:
Kurmaca şiddet: Yeni bir düzen kurmak için uygulanan (devrimci eylem)
Koruyucu şiddet: Mevcut düzeni sürdürmek için uygulanan (devlet şiddeti)
İkisinin de ortak noktası:
Dil işe yaramadığında, iletişim kırıldığında, şiddet konuşmaya başlar.
Sembolik şiddet: Dilde, simgelerde ve değer yargılarında yer alır
Psikolojik şiddet: Manipülasyon, değersiz hissettirme, gaslighting
Ekonomik şiddet: Gelir eşitsizliği, işsizlik, sosyal dışlanma
Cinsiyete dayalı şiddet: Kadınlara, LGBTİ+ bireylere veya toplumsal cinsiyet normlarına uymayanlara yönelen sistematik baskı
Bu şiddet biçimleri çoğu zaman doğrudan görünmez ama bireylerin hayatında derin yarıklar açar.
Toplumlar çoğu zaman şiddeti kınar ama aynı anda bazı türlerini normalleştirir.
Örneğin:
✅ Devletin zor kullanma hakkı
✅ Medyada linç kültürü
✅ Sınıfta öğrenciyi küçük düşürmek
✅ İşyerinde mobbing
✅ Evlilik içi istismar
Bu yüzden şiddetle mücadele yalnızca cezalandırmakla değil, meşrulaştıran anlatıları çözmekle de mümkündür.
Kitap Dünyasında
Violence – Slavoj Žižek: Görünmeyen şiddet biçimlerine dair radikal bir çözümleme
Discipline and Punish – Michel Foucault: Kurumsal denetimin modern şiddeti
The Wretched of the Earth – Frantz Fanon: Kolonyal şiddetin psiko-politik etkileri
Sinemada ve Dizilerde
Joker – Sistemsel dışlanmışlığın bireysel patlamaya dönüşmesi
Funny Games – Şiddetin izleyiciye yansıtılması ve rahatsız edici boyutu
The Handmaid’s Tale – Kadın bedeni ve kimliği üzerindeki ideolojik şiddet
Oyun Dünyasında
Spec Ops: The Line – Oyuncuyu şiddetin ahlaki yüküyle yüzleştiren anlatı
The Last of Us Part II – Şiddetin döngüsel doğası ve travma üzerine kurgu
Papers, Please – Bürokratik düzende uygulanan sistemsel şiddet
Şiddet yalnızca bir darbe değildir. Bazen bir suskunluk, bazen bir yasa, bazen bir gözün içindeki küçümseme. Dünyayı şiddetsiz kılmak istiyorsak, önce şiddetin nerelerde gizlenebileceğini fark etmeliyiz.
Bu madde ilginizi çektiyse aşağıdaki maddelere de göz atabilirsiniz:
DÜŞMAN HUKUKU – Bazılarına Hukuk Yoktur