Sarıyer'deki kilise saldırısı sonrası Türkiye'deki hücrelerinin yeniden faaliyete geçtiği değerlendirilen IŞİD'in, yılbaşı öncesi gerçekleştirmeyi planladığı 12 eyleminin önlendiği iddia ediliyor. IŞİD'in Horasan Grubu olarak bilinen yapısının Türkiye'deki hücrelerinin harekete geçtiği belirtilirken, Sarıyer'deki saldırıyı yapan iki saldırgan bu yapıyla bağlantılı çıktı.
Güvenlik kaynaklarına yakın gazeteci Tolga Şardan, İstanbul Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi’ne yönelik saldırının altından IŞİD’in çıkmasıyla ilgili kaleme aldığı yazısında, örgütün Türkiye’deki hücrelerinin yeniden aktifleştiğine dikkat çekti. Yılbaşı öncesi pek çok saldırı eylemi planlayan örgütün bu eylemlerinin önlendiğini kaydeden Şardan, özellikle Orta Asya elemanlarının kurduğu Horasan Grubu’na dikkat çekti.
T24’teki yazısında Şardan, “İstanbul’daki son IŞİD operasyonlarında, Balat ve çevresindeki farklı dinlere ait ibadethanelerin hedef alındığı anlaşıldı. Söz konusu ibadethanelere yönelik yoğun güvenlik önlemleri alındığı yine güvenlik kaynaklarından edindiğim bilgilerden” ifadelerini kullandı.
Uzun süredir Türkiye içinde veya Türkiye’ye yönelik sınır dışında eylem gerçekleştirmeyen IŞİD’in, sessizliğini Sarıyer’deki kilise eylemi ile bozduğunu kaydeden Şardan, son aylarda örgüte yönelik gerçekleşen operasyonlara dikkat çekti: “İstanbul’da IŞİD’e yönelik son dönemde arka arkaya üç önemli operasyon gerçekleştirildi. Gerek MİT gerekse polisin yaptığı çalışmalarda, kasım sonunda 15 ilçedeki operasyonlarda 13 şüpheli gözaltına alındı. Aralık ayındaki iki ayrı operasyonda ise toplamda 34 IŞİD şüphelisi yakalandı. Son dönemde gözaltına alınan 50’ye yakın IŞİD’linin tek bir ortak yönü var: Horasan Grubu ile bağlantıları.”
Şardan, Horasan Grubu’yla (IŞİD-H) ilgili şu bilgileri aktardı:
“IŞİD’lilerin ülkeye giriş tarihleri, yöntemleri, bağlı oldukları yerel üniteler farklı olmakla birlikte, IŞİD’in yeni eylem grubu olarak tanımlanan IŞİD-H yani Horasan Grubu’yla bağlantıları, üzerinde durulması gereken bir gelişme kanımca.
Yeri gelmişken IŞİD’in Horasan Grubu kolu hakkında kısa bilgi vermekte fayda var.
Kimi açık kaynak bilgilerine bakıldığında IŞİD-H’nin ortaya çıkışı 2014’e kadar gidiyor.
Her ne kadar Türkiye’de de aynı isimli ilçe bulunsa da örgütün ismini aldığı yer, Erzurum’un Horasan ilçesi değil elbette.
Bugün, Afganistan, İran’ın doğusu, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Pakistan’ın bir bölümünden oluşan ve tarihte Persler döneminde imparatorluğun doğusuna verilen isimdi Horasan. Farsça’da ‘güneşin yükseldiği yer’ anlamında.
El Kaide’nin devamı olarak biliniyor. Bir dönem, El Nusra içinde de faaliyeti vardı. Hatta ABD güvenlik birimleri, özellikle yeni kurulduğu dönemde Horasan Grubu içinde Afganistan, Pakistan ile Kuzey Afrika ve Çeçenistan’dan gelen 50’ye yakın kıdemli El Kaideci’nin görev aldığı bilgisini paylaştı.
Taliban’ın, Afganistan yönetimini 2021’de ele geçirmesiyle Horasan Grubu, silahlı eylemlerine hız verdi. Taliban’ın IŞİD-H’ye yönelik operasyonlarını genişletmesi, 2022’de grubun yeni eylem stratejisine yönelmesine yol açtı.
Büyük intihar saldırılarına başlayan grup, yabancı uyruklu siviller, diplomatlar, Taliban komutanlarının yanı sıra lider konumundaki dini isimler ile başkent Kabil’deki önemli ve değerli tesisleri hedef haline getirdi.
Horasan Grubu, yakın zamanda IŞİD içindeki en etkin ve güçlü eylem grubuna dönüştü.”
Horasan Grubu’nun, bir süredir faaliyet alanlarına Türkiye’yi de eklediğini kaydeden Şardan, Sarıyer’deki saldırıyı yapan iki kişinin, Horasan Grubu’yla bağlantılarını tespit edildiğini söyledi. Şardan, “Sarıyer’deki kiliseye yönelik IŞİD eylemine bakıldığında, Horasan Grubu’nun izlerini görmek mümkün. Gözaltına alınan iki şüphelinin, Horasan Grubu ile bağlantılı olduğu belirlendi. Tıpkı, İstanbul yapılan son üç operasyonda gözaltına alınan şüphelilerdeki gibi. Şüphelilerden birisi bilindiği üzere Tacik uyruklu. Diğer eylemci, Rus pasaportu taşımasına rağmen Tacik. Her iki eylemcinin de yasal yollardan Türkiye’ye giriş yaptığı yaklaşık dört yıldır ülkede bulunduğu anlaşıldı” değerlendirmesinde bulundu.
Tolga Şardan, eylem konusunda değerlendirmesini aldığı güvenlik bürokrasisindeki “üst düzey bir ismin”, özellikle yılbaşından önce İstanbul’da yapılan operasyonlarla 12 terör eyleminin önlendiğini anlattığını kaydetti.
Şardan, şöyle devam etti:
“Kentteki yabancı uyrukluları takip edebilmenin zorluğuna dikkat çeken yetkili, operasyonların arı kovanına çomak sokulduğunu ve birbiriyle bağlantısı olmayan IŞİD hücrelerinin tespit edildiğini söyledi.
Bu arada, son olayın üzerinde araştırma yaparken, kritik bir bilgiye daha ulaştım.
Şöyle ki, yine İstanbul’daki son IŞİD operasyonlarında, Balat ve çevresindeki farklı dinlere ait ibadethanelerin hedef alındığı anlaşıldı. Söz konusu ibadethanelere yönelik yoğun güvenlik önlemleri alındığı yine güvenlik kaynaklarından edindiğim bilgilerden.”